Tüm hakları saklıdır veya aynı anlamı taşıyan Her hakkı saklıdır, Her türlü hakkı saklıdır, telif hakkı kapsamında kullanılan telif hakkı uyarısıdır.
Telif hakkı sahibi, telifli olarak gösterdiği ve bu uyarıyı kullandığı içeriğin ya kendi kullanımına, ya da genel kamuya açık kullanımına izin vermediğini veya başka bir yerde kullanımının kendi iznine bağlı olduğunu ve izinsiz hiçbir şekilde kullanılamayacağını belirterek uyarıda bulunmuş olur. Bu tür uyarılar ile telif hakkı sahibi içeriğin dağıtılması, türevi çalışmalarda kullanılması, başka eserler oluşturulması haklarından vazgeçmemiş olurlar. Buradaki içerik deyimiyle kastedilenden; yazı, ses, görüntü, tasarım, fikir, çalışma, araştırma gibi yeniden aynı şekilde kullanılabilecek tüm fikri emek ve değerler anlaşılmalıdır. Telif haklarında ülkesellik ilkesi geçerlidir. Koruma hangi ülkede talep ediliyorsa koruma şartları o ülke mevzuatına göre belirlenir.
Telif hakları, uyarıları ve kısıtlamaları her geçen gün daha fazla bir şekilde insan yaşamının neredeyse her alanında kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde birçok ülkede bu tür telif hakları kullanılarak bildirimleri gerekli kılınmıştır. Uyarı ve bildirimden cümle anlamıyla, içerik sahibinin en azından telif haklarıyla ilgili olarak koruma istediği ülkedeki uygun kurum veya kuruluşa müracaat ederek telif haklarını sahiplendiği anlaşılmakla birlikte, herhangi bir telif hakkı başvurusu yapılmadan da kullanılabilir. Çünkü telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Telif hakkı fikir ve sanat eserinin oluşturulmasıyla başlamış olur.
Uyarının kullanılması geçmişte, 1910 Buenos Aires Sözleşmesini imzalayan ülkelerde telif haklarının korunması amacıyla bir nevi zorunluluktu. Çünkü; mevcut telif hakları (örneğin belirli bir alan içerisinde çalışma yayınlama hakkı gibi) kapsamında kazanılan tüm telif haklarının korunması için, örneğin bir yasal işlem başlatılması halinde yazılı bir bildirim olarak telif hakkı sahibi tarafından kullanılmak amacıyla muhafaza edilmesi gerekiyordu.
Bu bildirimi ekleme ve kullanma zorunluluğu ise günümüzde demode olmasından ziyade, Bern Sözleşmesi'ne taraf olmak için Buenos Aires Sözleşmesine üye olan ve imza atan son devlet Nikaragua'nın 23 Ağustos 2000 tarihinde üye olması nedeniyle gerek kalmadığından dolayı önerilmemektedir. Bu tarihten yani 23 Ağustos 2000 tarihinden itibaren, Buenos Aires Konvansiyonu (ki yalnızca telif hakları anlaşması veya Hakkı Telif Kanunu olarak adlandırılmaktadır) üyesi olan bir ülke aynı zamanda ayrıca bir telif hakkı uyarısını herhangi bir resmiyet (resmi belge) olmadan da kullanabilmesine imkân veren Bern anlaşması üyesi olmuştur. Türkiye 1886 Bern Sözleşmesi’nin, 1948 Brüksel Anlaşması belgesine yürürlüğe koyduğu, 5777 sayılı kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1952 tarihi itibarıyla taraf olmuştur. 1995 yılında ise Bern Sözleşmesi'ni kabul etmiştir. Bu nedenle uluslararası alandaki bu gelişmelere biraz daha geç katılmıştır.
Telif hakkı yasalarının bazı bölümleri herkes tarafından basitçe anlaşılabilen kolay ve bazı bölümleri ise karmaşık metinleri içeriyor olmasından dolayı günümüzde bu terim, kendi telif haklarını koruması açısından sanatçılar, medya, yazar ve içerik sahipleri tarafından kullanışlı ve anlaşılır bulunmasından dolayı hala kullanılmaya devam etmektedir.