taş
1 . Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde:"Kireç taşı. Oltu taşı."-
2 . sıfatBu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş.
3 . Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme:
"Ertesi günü kaldırıp Karacaahmet'e gömdüler, bir taş diken olmadı."- M. Ş. Esendal.
4 . Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme:
"Tophane yukarılarında taştan bir binada oturuyordu."- S. F. Abasıyanık.
5 . Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher:
"Bu küpenin taşları o kadar temiz değil."-
6 . Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri.
7 . Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde.
8 . jeolojiBazı kütlelerden kopan veya koparılan parça.
9 . mecazÜstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz, tariz.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
taşa çekmek , taş atmak , taş attın da kolun mu yoruldu? (veya taş atıp kolu yorulmak) , taşa tutmak , taş çatlasa , (birine) taş çıkartmak (veya çıkarmak) , taş düşürmek , taş gibi , taşı gediğine koymak , taşı ölçeyim , taşı sıksa suyunu çıkarır , taş kesilmek , taş kırdırmak , taş koymak , taş sürmek , taş taş üstünde bırakmamak , taş yağar kıyamet koparken , taş yerinde ağırdır