1361 yılında Osmanlı padişahı Orhan Gazi , 1433 yılında Şerife Sümbül Hatun , 1954 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından olmak üzere üç büyük tamirden geçerek ilk orijinal özelliğini kaybetmiştir.
Caminin ilk yapıldığı yıllarda kale duvarına yakın olması sebebiyle duvarın rutubetlenmesiyle duvar yana kaydırılması mihrabın ise yerinde bırakılması ve yerine yeni mihrabın yapılması ile cami biri bahçede biri de içerde olmak üzere çift mihraplıdır.
Caminin ilk yapıldığı günden bugüne kalan orijinal tek parçası geometrik geçmeli olarak cevizden yapılan minberidir.Minberin yanında bulunan kitabede Ameli İbrahim Bin Ebubekir Rumi el Neccari yazmakta ve bu kişinin minberi yapan sanatkar olduğu düşünülmektedir. Yine minber kitabesinde yazan miladi 1178 tarihi ile minberin cami`den çok önce yapıldığı anlaşılmaktadır.Minberin 15. asırda yapılan ikinci tamiratında kalan pencere kanadı ise Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir.
Silindirik tuğla gövde üzerine yumuşak beyaz taşla yapılan cami minaresi tek şerefeli ve 30 metre yüksekliğinmdedir.
Caminin giriş kapısının üzerinde iki Arapça kitabe bulunmaktadır. Sol taraftaki kitabe miladi 1361 yılı tarihlidir ve Türkçesi “Büyük efendimiz ulu Sultan (tanrı mülkünü ebedi kılsın) cemaatinden Lulu Paşa 763 (hicri) senesinde bu mübarek camiyi tamir etti ”. Sağ taraftaki kitabe ise miladi 1433 tarihli ve Türkçesi “ Tanrının mağrifetini dilemek için bu kutlu mescidi Mehmet Han oğlu Murat Han saltanatı günlerinde Şerife Sünbül Hatun 837 (hicri) yılında tamir ettirdi “ yazıları bulunmaktadır. eserin yarısı ahşap malzemelerden yapılmıştır.kerpiç duvarlardan meydana gelen esas ibadet mekanı dikdörtgen plan teşkil etmektedir.kuzeyde bütün cephe boyunca uzanan vedoğu yana doğru bir çıkıntı roma menşelispoli stunlar üzerinde ahşap malzemelerden yapılmış bu günkü kadınlar mahfilinin ek kısmını meydana getirmektedir.iki sıra destek sistemi ile taşınan bu kısmın doğuyönüne ilave edilen iki stunla takviye edildiği görülmektedir.