Stuck
1. anlamı gemi direği, k, dili; baston, çubuk sopa, değnek, sırık, tahta parçası, tahta, ağaç; idare kolu, manevra kolu, the; tertip cetveli, matbaa, kumpas; orkestra şefinin değneği; içeceğe katılan alkollü içki; zincirleme atılan bombalar; sokmak, baston, yapışmak,.2. anlamı get stuck saplanmak, dili, âşık, yapışmış, tutkun, stuck on k, vurgun; sıkışmış; yolda kalmak; batmak, yapışmış/takılmış, stic batır/yapış/yapıştır; stick, bak; saplanmış; takılmış.
3. anlamı şaşırıp kalmış. saplanmış. takılmış. yapışmış.
4. sasirip kalmis. saplanmis. takilmis. yapismis. yalancı mermer. alçı sıva.