soylu
1 . Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asil:
"Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir."- N. Cumalı.
2 . İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil:
"İzmir'in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğu."- T. Buğra.
3 . Saygı uyandıran, yücelik taşıyan:
"Japonların soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi."- F. R. Atay.
4 . Soyu iyi nitelikli olan, iyi cins soydan gelen (at vb.).
soylu
Türkçe soylu kelimesinin İngilizce karşılığı.
adv. noble, family: of good family, well-born, well-bred, aristocratic, aristocratical, gently born, genteel, gentle: of gentle birth, grand, high, patrician, pedigreed, princely, thoroughbred, titled, truebred
n. noble, blue blood, aristocrat, silk stocking, blood: noble blood
soylu
doğuştan ya da hükümdar buyruğuyla, kimi ayrıcalıklara sahip olan ve özel sanlar taşıyan (kimse), asil.
saygı uyandıran, yücelik taşıyan: soylu duygular. soylu bir güzelliği var .
iyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil.
soylu
Türkçe soylu kelimesinin Fransızca karşılığı.
noble, racé/e, élevé/e, grand/e, magnanime, relevé/e, seigneurial/e
soylu
Türkçe soylu kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Adlige, Edle
adj. adlig, edel, höfisch, vornehm
adv. nobel