Sounding
1. anlamı çalmak, öttürmek, ses çıkarttırmak; gibi görünmek; ses erimi; herkesin içinde methetmek, açıkça övmek; seda, avaz, ses, i; yüksek sesle ilân etmek; ötmek, çalınmak; anlam, ima, mesaj; şamata, gürültü; ses vermek, ses çıkarmak; ses çıka, tıb; ses çıkarma.2. anlamı ölçülen yer/iskandil etme, iskandil edilen suyun derinliği, heybetli/öten/ses veren, x ölç/söyle/çık/çal/görün, sounding line iskandil ipi veya teli, çoğ; sondaj, iskandil etme, derinliğini yoklama.
3. anlamı sondaj. iskandil. çınlayan. tınlayan.