Bu eser Durkheim`in en önemli eserleinden biridir. Durkheim bu eserinde kendi sistemlerini oluşturmuş olan pozitif bilimlere (fizik,biyoloji vb.) nisbetle belirli bir yöntemi kurulmamış olan sosyolojiyi bilimsel bir temele oturtur. Durkheim`e göre comte ve spencer gibi sosyologların Durkheım`ın kendi ifadesiyle kendi kafalarındaki nosyonları(eşya hakkında sınanmadan zihinde oluşturulan kavramsallaştırma) sosyolojik yöntem olarak ortaya sürmeleri kabul edilemez.Durkheim bu eserinde sosyolojiyi temellendirirken toplumsal olgu, fenomen, nosyon, birey, sosyolojik kurumlar vb kavramları tartışır ve bunları kendi düşünsel düzleminde bu kavramların ilk nedenlerinden başlayarak belirli bir sistematiğe ve yönteme tabi tutar. Özellikle toplum ve birey ilişkisinde eşyaya hakim olduğunu varsayan insan tipini eleştirerek toplumsal olgunun, yani bireyin zihninden bağımsız olarak dışarıda gerçekleşen fenomenin, bireyden bağımsız ve yerine göre bireye rağmen meydana geldiğini söyler. Birey bu olguların ortaya çıkmasında tamamen etkisiz değildir; fakat olgular her bir bireyin kendi düşünce ve anlayışının birleşiminden oluşsa da toplumsal olgu bu bireysel katkıların hiçbirine sığmaz ve ortaya her bir bireyden bağımsız bambaşka bir olgu çıkar. Bu olguları çözümleme amacıyla yapılan gözlemler de bu ön bilgiye göre yapılmalıdır Durkheim`e göre; yani toplumsal olan saptanmaya çalışılırken kesinlikle nosyonlardan hareket edilemez. Yapılması gereken toplumsal olguyu olduğu biçimde ve anlam ve mahiyetin sadece olgu içerisinde bağımsız olarak bulunduğu gerçeğine uyarak tartışmak ve çözmektir.
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Kısaca: Sosyolojik Yöntemin Kuralları (Fransızca: Les Règles de la Méthode Sociologique), Emile Durkheim'in ilk kez 1895 yılında yayımlanan kitabı. Kitap, Durkheim'in Pozitivist yöntemlere bağlı kalarak toplumu inceleyip, yorumlayacak bir sosyoloji kurma düşüncesini yansıtır. ...devamı ☟
Bu eser Durkheim`in en önemli eserleinden biridir. Durkheim bu eserinde kendi sistemlerini oluşturmuş olan pozitif bilimlere (fizik,biyoloji vb.) nisbetle belirli bir yöntemi kurulmamış olan sosyolojiyi bilimsel bir temele oturtur. Durkheim`e göre comte ve spencer gibi sosyologların Durkheım`ın kendi ifadesiyle kendi kafalarındaki nosyonları(eşya hakkında sınanmadan zihinde oluşturulan kavramsallaştırma) sosyolojik yöntem olarak ortaya sürmeleri kabul edilemez.Durkheim bu eserinde sosyolojiyi temellendirirken toplumsal olgu, fenomen, nosyon, birey, sosyolojik kurumlar vb kavramları tartışır ve bunları kendi düşünsel düzleminde bu kavramların ilk nedenlerinden başlayarak belirli bir sistematiğe ve yönteme tabi tutar. Özellikle toplum ve birey ilişkisinde eşyaya hakim olduğunu varsayan insan tipini eleştirerek toplumsal olgunun, yani bireyin zihninden bağımsız olarak dışarıda gerçekleşen fenomenin, bireyden bağımsız ve yerine göre bireye rağmen meydana geldiğini söyler. Birey bu olguların ortaya çıkmasında tamamen etkisiz değildir; fakat olgular her bir bireyin kendi düşünce ve anlayışının birleşiminden oluşsa da toplumsal olgu bu bireysel katkıların hiçbirine sığmaz ve ortaya her bir bireyden bağımsız bambaşka bir olgu çıkar. Bu olguları çözümleme amacıyla yapılan gözlemler de bu ön bilgiye göre yapılmalıdır Durkheim`e göre; yani toplumsal olan saptanmaya çalışılırken kesinlikle nosyonlardan hareket edilemez. Yapılması gereken toplumsal olguyu olduğu biçimde ve anlam ve mahiyetin sadece olgu içerisinde bağımsız olarak bulunduğu gerçeğine uyarak tartışmak ve çözmektir.
Bu konuda henüz görüş yok.