MÖ 4. ve 3. yüzyıl Roma`nın İtalya`yı fethetmesi Roma ile İtalya`daki diğer şehir ve halklar arasında bir dizi ittifaka neden olmuştu. İttifak şartları şehrin gönüllü olarak veya savaşta yenilerek Roma`yla ittifak kurmasına göre değişiyordu. Bu şehirler teoride bağımsızdılar ancak uygulamada Roma`nın bunlardan para ve belirli sayıda asker talep etme hakkı vardı. MÖ 2. yüzyıla gelindiğinde Roma ordusundaki askerlerin yarısı ile üçte ikisi arasında bir bölümünü İtalya`daki müttefiklerden gelen askerler oluşturuyordu. Roma devleti aynı zamanda müttefiklerin dış politikaları ve birbirleriyle olan ilişkileri üzerinde fiilen bir kontrole sahipti.
Bu taleplerin karşılığında müttefikler Roma`nın Akdeniz dünyasını fethi sırasında elde ettiği ganimet ve topraklardan pay alıyorlardı. Ancak MÖ. 2. yüzyılda Romalı siyasetçiler bu kazançları tek başına Roma`yı zenginleştirmek için kullanmaya başlayınca müttefikler durumu protesto ettiler ve sonunda ayaklandılar.
Sosyal Savaş kısmen Marcus Livius Drusus`un öldürülmesiyle başladı. Drusus`un reformları Roma`nın müttefiklerine Roma Cumhuriyeti`nin dış politikalarında daha fazla söz hakkı verecek Roma vatandaşlığı sağlıyordu. Yerel meseleler yerel hükümetinin kontrolündeydi ve Romalılar açısından örneğin ittifakın ne zaman savaşa gireceği ya da ganimetin nasıl paylaşılacağı gibi konular kadar önemli değildi. Drusus öldürülünce bu haksızlıkları ele alan reformlarının çoğu geçersiz ilan edildi. Bu durum Roma`nın müttefiklerini ciddi biçimde kızdırdı ve çoğu Roma`ya karşı birbirleriyle ittifaka girdi.
Savaş
Sosyal Savaş MÖ 91`de müttefiklerin ayaklanmasıyla başladı. Venusia (bugünkü Venosa) isyan etmeyen tek Latin müttefikti. İsyancı müttefikler niyetlerinin yalnızca yıkıp dökmek olmadığını başkenti adı Italica`ya çevrilen Corfinium olan Italia adında bağımsız bir ülke kurarak gösterdiler. Askerlerine ödeme yapmak için kendi sikkelerini bastılar. Sikkelerin üzerinde İtalyan boğası tıka basa yemek yerken Romalı kurta tecavüz ediyordu. Askerlerinin çoğu Roma ordusunda görev yapmış savaş tecrübesi olan kimselerdi. İtalia`nın 8 müttefiki 100.000 adam toplayabiliyorlardı. İtalyanlar bu gücü İtalya içindeki konumlarına göre bölüştürdüler.Roma`nın ilk saldırının üstesinden gelmesi şarttı zira bu daha başka taraf değiştirmeleri engelleyecek ve eyaletlerden ve kukla krallıklardan yardım istenmesine imkan verecekti. İki cephenin her biri MÖ 90 yılının konsüllerinin komutasındaydı. Kuzeyde konsül Publius Rutilius Lupus`un danışmanlığını Marius ve Pompeius Strabo; güneyde ise konsül III. Lucius Julius Caesar`ın danışmanlığını Lucius Cornelius Sulla ve Titus Didius yapıyordu.
MÖ 90`ın Roma için sonuçları:
- Strabo Ausculum`u kuşatmayı başardı.
- Rutilius yenildi ve Tolenus Vadisi`nde öldürüldü.
- Caepio Poppaedius tarafından yokedildi.
- Marius kaybedilen yerleri geri alabildi ve yegane komutan olarak kaldı.
MÖ 90`ın İtalyanlar açısından sonuçları:
- Kuzey ve güney bölgelerinin iletişimi bakımından kilit konumda bir kale olan Aeserna kuşatıldı ve kale teslim olmak sorunda kaldı.
- Papius Mutilius Kampanya`nın güneyine girdi, birçok şehri elegeçirdi ve Ceasar tarafından yenilgiye uğratılana kadar bunları elinde tuttu.
- Diğer İtalyan komutanları da Apulya ve Lukanya`ya başarılı akınlar yaptılar.
Bu kayıplara rağmen Romalılar kesin bir yenilgiyi engellediler ve dayandılar. MÖ 89`da her iki konsül de kuzey sınırına gitti ve Sulla güney sınrının kontrolünü tamamen eline aldı.
MÖ 89 - Olaylar
- Lucius Porcius Cato (iki konsülden biri) yenildi ve öldü.
- Tek komutan olarak kalan Strabo (diğer konsül) savaşın kaderini etkileyen bir çatışmada 60.000 kişilik İtalyan ordusunu yendi ve Ausculum`u teslim olmaya zorladı.
- Sulla saldırıya geçti ve Samnit ordusunu yendi.
- Kampanya`daki başlıca şehirlerin bazılarını geri aldı.
MÖ 88`de hala dayanmakta olan Samnitler (Roma`nın eski düşmanı) ile olan mücadele dışında savaş büyük ölçüde bitmişti. Romalılar müttefiklerine verdikleri imtiyazlar olmasa muhtemelen savaş çok daha uzun sürecekti.
Romalıların müttefiklere verdiği imtiyazlar
Luciuc Julius Caesar konsüllüğü sırasında bir ``Lex Julia`` sundu. Buna göre yasa ayaklanmamış tüm Latin ve İtalyan halklarına tam vatandaşlık sunuyordu.Ancak yasa bireylere değil halkların tamamına vatandaşlık sunuyordu. Vatandaşlığın ``Lex Juliaya göre savaş alanında gösterilen seçkin askeri hizmet karşılığında elde edilen bir ödül olması muhtemeldir.