Soğuk
1 . Isısı düşük olan, sıcak karşıtı:"Bu el soğuktu ve titriyordu."- P. Safa.
2 . Üşütecek derecede ısısı olan:
"Güneşli, soğuk bir gündü."- S. F. Abasıyanık.
3 . isimIsının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu:
"Karın soğuğu başka bir tür soğuktur."- S. F. Abasıyanık.
4 . zarfİlgisiz, sevimsiz bir biçimde veya memnuniyetsizliğini belli ederek.
5 . mecazDuygudan, sevgiden yoksun olan, yakın ve içten olmayan, ilgisiz:
"Soğuk tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar."- R. H. Karay.
6 . mecazSevimsiz veya yersiz, antipatik:
"Bu soğuk, yavan sözler zevkimi rencide ediyordu."- H. C. Yalçın.
7 . mecazCinsel istek duymayan:
"Soğuk bir kadın."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
soğuk almak , soğuk çalmak , soğuk çıkmak , soğuk durmak , soğuk duş etkisi yapmak , soğuk düşmek (veya kaçmak) , soğuk ter dökmek (veya basmak) , soğuk vurmak (veya yakmak)