1. anlamı belâ kesilmek; kuvvetle etkilemek; şamar atmak; çarpmak, vurmak, darbe indirmek, kuvvetle vurmak; smite off bir darbede kesmek, rahatsız etmek, çarp, pişman etmek, smite out bir darbede ortadan kaldırmak; vurup öldürmek. 2. anlamı çarpılmış; rahatsız; vurgun, âşık, çarp, vurgun; smite, bak. 3. anlamı etkilenmiş. kapılmış. aşık. vurgun. etkilenmis. kapilmis. âsik.
Smitten
Smitten İngilizce anlamı ve tanımı
Smitten anlamları
(p. p.) of Smite
() p. p. of Smite.
Smitten tanım:
Kelime: smite Söyleniş:'smIt İşlev:verb Türleri:smote /'smOt/; smit·ten /'smi-t&n/; orsmote; smit·ing /'smI-ti[ng]/ Kökeni: Middle English, from Old English smItan to smear, defile; akin to Old High German bismIzan to defile transitive senses 1 : to strike sharply or heavily especially with the hand or an implement held in the hand 2 a : to kill or severely injure by smitingb : to attack or afflict suddenly and injuriously smitten by disease 3 : to cause to strike 4 : to affect as if by striking children smitten with the fear of hell -- V. L. Parrington 5: CAPTIVATE, TAKEsmitten with her beauty intransitive senses : to deliver or deal a blow with or as if with the hand or something held - smit·er /'smI-t&r/ noun
İngilizce Smitten kelimesinin İspanyolca karşılığı.
[smite] v. golpear duramente a, atacar a golpes, atacar con dureza, golpear con violencia; castigar, castigar con violencia; causar gran daño a; impactar; abaldonar, mortificar
Smitten
İngilizce Smitten kelimesinin Fransızca karşılığı.
[smite] v. frapper, donner un coup; défaire; détruire, tuer; punir; tourmenter
Smitten
İngilizce Smitten kelimesinin Almanca karşılığı.
[smite] v. schlagen, rammen, stoßen; zerschmettern, töten; bestrafen, züchtigen
Smitten
İngilizce Smitten kelimesinin İtalyanca karşılığı.
[smite] v. (poet) battere; (poet) sconfiggere, sbaragliare; (poet) brillare improvvisamente; (poet) castigare, punire; colpire, affliggere; impressionare; (scherz) fare innamorare
Smitten
İngilizce Smitten kelimesinin Portekizce karşılığı.
[smite] v. golpear; ferir; matar; bater; castigar; mover; excitar; destruir; bater-se; chocar-se
Smitten
s. tutulmuş, yakalanmış, vurulmuş, abayı yakmış, etkilenmiş
