sinir
1. anlamı Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet:"Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu."- R. N. Güntekin.
2. anlamı Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik:
"Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır."- .
3. anlamı Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği:
"Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu?"- .
"Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer."- R. N. Güntekin.
4. anlamı sıfat Hoşa gitmeyen, can sıkan:
"Ne sinir şey!"- .
5. anlamı halk ağzında Kas kirişi ve zarı:
"Etin sinirlerini ayırmak."- .