İmparatorluğun yöneticileri ve halkın gösterdiği telefona gösterdiği büyük ilgi sonucunda ilk telefon hattı 1881’de İstanbul’da döşendi. Yatırımlar takip eden yıllarda devam etti ve telefon santrallerinin yapımı İstanbul işgal altında olduğu zamanlarda dahi sürdürüldü.
Telefondan sonra, başlangıçta sadece hanedan saraylarıyla sınırlı olan elektriğin kent yaşamına katılması amacıyla çalışmalar başladı. İzmir ve Selanik, Siemens Halske'nin çalışmaları sonucunda elektrik santrallerinden yararlanma şansına sahip olmuş ilk kentlerdi. Bu iki kenti kısa zamanda diğerleri izledi.İstanbul’da ilk elektrik santrali 1914'de tamamlandı ve önce tramvaylara, daha sonra da özel binalara elektrik sağlandı.1920’de İstanbul’da elektrik şebekesine bağlı bina sayısı 2055’e çıkmıştı ve artık elektrik sokakları aydınlatmak için de kullanılıyordu. Toplum, büyük oranda Siemens’in sunduğu elektrik, telefon ve telgraf hizmetlerinden faydalanıyor olmasına karşın şirketin isminden haberdar değildi. 1927'de ilk halka açık radyo yayınlarıyla Siemens adı yayılmaya başladı. Yeni kurulan Siemens-Elektrik Türk Anonim Şirketi aracılığıyla Siemens radyoları büyük sayılarda Türkiye’ye ithal edildi.
İthalat Yerine Üretim
1950’lerde Türkiye'nin hızlı bir endüstrileşme sürecine girmesiyle çok sayıda şeker, çimento ve demir-çelik fabrikası inşa edilip çalışmaya başladı. Daha önce ithal edilen pek çok ürünün yerel olarak üretimine geçildi.Türkiye gelişme potansiyeline, Siemens de bu potansiyeli gerçekleştirmek için teknik olanaklara ve becerilere sahipti. Siemens’in artık Türkiye’de kendi teknolojisini kurması kaçınılmazdı ve 18 Aralık 1958’de Siemens ve bir Türk firması olan Koç ortaklığıyla Simko kuruldu. 1961’de Simko’nun ilk fabrikası İstanbul/Kartal ’da üretimine başladı. Simko hızla büyüyerek Türkiye’nin endüstrileşmesine büyük katkılarda bulundu.
Yeni Yatırımlar, Yeni Girişimler
Üretimine 1964’te başlayan Türk Siemens Kablo Fabrikası (Mudanya ), Simko’nun kuruluşundan sonra atılan ilk büyük adımdır. Türk Siemens Kablo Şirketi, Türkiye’deki enerji, otomotiv ve telekomünikasyon kablolarına yönelik büyük talebin karşılanmasına yardımcı oldu. 1999’da şirket üçe bölündü. Tüm dünyadaki enerji kabloları ve Türkiye’deki yalıtımlı bakır kablolarının üretimi işi Pirelli’ye satıldı.1980’lerin sonuna kadar Türkiye’deki Siemens’te pek çok gelişme oldu ve yeni yatırımlar gerçekleştirildi. Volkswagen Elektrik Sistemleri A.Ş. ve Osram Ampul Ticaret A.Ş. 1989 ve 1990’da sırasıyla anonim şirket haline geldiler. 1991’de Siemens Nixdorf Bilgisayar Sistemleri A.Ş iş dünyasına girdi ve 1992’de Siemens Ev Aletleri Tic. A.Ş. (BSHG ) kuruldu. 1995’te Siemens’in, PEG Profilo’nun % 66’sını almasıyla şirket tekrar yapılandı ve BSH Ev Aletleri adını aldı. Siemens Sistem Hizmetleri A.Ş. ve Siemens Finansal Kiralama A.Ş.’nin 1997’de birleşmesiyle Siemens’in Türkiye’deki son dönüm noktası gerçekleşmiş oldu. 1999’da üç yeni şirket Siemens ailesine katıldı; (daha sonra aynı yıl içerisinde Chloride Şirketine transfer edilen) Masterguard Güç Kaynakları Ltd. Şti., Siemens Fiber Optik Kabloları Ltd. Şti. ve Siemens Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti; ayrıca aynı yıl Siemens Nixdorf, Fujitsu Siemens Computers Sistemleri Ltd. Şti. adını aldı.
1 Ocak 2001 tarihinde bir Siemens - Koç Grubu ortaklığı olan Simko Tic. ve San. A.Ş.’nin bütün hisseleri Siemens’e geçti ve adı Siemens San. ve Tic. A.Ş. olarak değişti. Görüldüğü gibi, Siemens yıllar içinde Türkiye’de birçok değişim ve gelişmeden geçmiştir ve bu gelişmeler Siemens’in bu ülkede ve bütün dünyada beklenti ve gereksinimleri karşılamak için izlediği ve izleyeceği yolu yansıtmaktadır.