Kayseri ilinin Develi (eski Everek) ilçesi imamı Cafer Ağa’nın oğludur.
Divan geleneğine uymaya çalışarak aruzla ve ağdalı bir dille şiirler yazmıştır. Asıl başarısını aşık geleneğine bağlı şiirlerinde göstermiştir. Güzelleme ve taşlama türünde oldukça başarılı örnekler vermiştir.
Gönül senden geçer yardan geçemez
Bağlanmış ikrara kavi özlüyüm
Her sözüm dinleyen özüm seçemez
Sırat köprüsünden ince sözlüyüm
Benim sözüm çürük değil sağ gibi
Çürük sözler erir akar yağ gibi
Üzerinden kervan geçer dağ gibi
Yokuşluyum sanma beni düzlüyüm
Yolcu ateş yakmak ile yol almaz
Erenlerin dokunduğu çul yanmaz
Cehennemde günah yanar kul yanmaz
Ben günahtan sürmelenmiş gözlüyüm
Seyrani aradım onu her yerde
Aşk-ı hakikatla düştüm bu derde
Tuttum günahımdan yüzüme perde
Rabbim divanında kara yüzlüyüm
Ateş vapurunu icat eyleyen
Yelken açıp yel kadrini ne bilsin
Süleyman dır kuş dilini söyleyen
Her Süleyman dil kadrini ne bilsin
Hayvanlarda bir kaç çeşit fıkralar
Kimi düzen aşar kimi yorgalar
Gübreliğe inip kokan kargalar
Has bahçede gül kadrini ne bilsin
Seyrani babanın beli büküldü
Ağzının içinde dili döküldü
Davud nebi haddesinden çekildi
Saz çalmayan tel kadrini ne bilsin