Bağlı hafıza ile serbest hafıza arasındaki farklar
Neo-spiritüalist görüşe göre, insanın beyin organına bağlı olan ve klasik psikolojide hafıza adı verilen “bağlı hafıza” ile “serbest hafıza” kıyaslandığında aralarındaki farklar şöyle açıklanabilir:- “Bağlı hafıza”nın beyne bağımlı durumda çalışan ve geçici bir hafıza olmasına karşın, serbest hafıza fiziksel beden veya onun bir organı olan beyin olmadan da mevcudiyetini sürdüren, perisprital ve ebedi (kalıcı) bir hafızadır.
- Olayların yarım yamalak bir biçimde beyinde saklanmasıyla nitelenen “bağlı hafıza”nın unutma denilen olgudan kendisini kurtaramamasına karşın serbest hafıza, ruhun, yaşadığı tüm olayları bir daha kaybetmemek üzere kendisinde ebediyen muhafaza etmesine yarayan bir yetenektir.
- Bağlı hafıza, beyin gibi fizikokimyasal maddelerin olanaklarıyla sınırlıdır. Beyinde mevcut olan her şey, beynin kendisi gibi eskimeye, değerinden kaybetmeye mahkum olduğundan, beyne bağlı durumdaki bağlı hafıza da eskimekten ve değer kaybetmekten kendini kurtaramaz. Bağlı hafızadaki kayıtlar zamanla silikleşir ve silinir. Oysa ruhun perisprisi ve onda kayıtlı şeyler eskimediği ve ölmediği için, serbest hafızada her şey kaydedildiği gibi kalır. Bağlı hafızasıyla üç gün önce yediği yemeği bile hatırlayamayan deneğin, metapsişik deneylerde (ekminezi vs.) serbest hafızasıyla beş ay önce yediğini tüm ayrıntılarıyla hatırlayabilmesinin neden budur.
- Bağlı hafıza beyne işlenen izlere dayanır ki, beyin organının rejenerasyona gereksinim duyan, bir gün fonksiyonlarını yitirmek ve tükenmek durumundaki maddi bir oluşum oluşu, algılanan şeylerden birçoğunu unutmasını zorunlu kılar. Bazı anıların canlanması ancak birtakım psikofizyolojik koşulların oluşumuna bağlıdır. Bağlı hafızaya ilişkin hatırlama olanağı ve derecesi beyindeki izlenimlerin derinlik derecelerine ve devam sürelerine bağlıdır. Dolayısıyla bunlar daima noksan ve zamanla kaybolmaya mahkumdur. Serbest hafıza içinse yok olma, unutma gibi kavramlar sözkonusu olmadığı gibi, serbest hafızadaki kaydolma işleyişinde, insanın çevresinden aldığı izlenimler doğrudan doğruya perispride oluşurlar. Dolayısıyla serbest hafıza kayıtları insanın farkında olmadan algıladığı olayları da içerir.(Hatırlanmasıyla sonradan deja-vü`ye neden olan, “kendiliğinden dikkat” yeteneğiyle farkında olmadan yapılan kayıtlar)
- Bağlı hafızadaki kayıtlara ilişkin hatırlamalarda (“bağlı hatırlama”) olayları düşünerek bulma süreci sözkonusu olur. İmajlar açık seçik olmayıp, cansız, reel değerden yoksun, birer masal gibidir; yani kişinin artık içinde yaşamadığı bir hatırlama sözkonusudur. Serbest hafızaya ilişkin hatırlamalarda (“serbest hatırlama”) ise tam tersi sözkonusudur; kişinin o anki yaşamından sıyrılıp geçmişteki olayları adeta yeniden yaşadığı görülmektedir, yani hatırlamaktan ziyade, şimdiki halin unutularak geçmişteki olayların yeniden yaşanmasının sözkonusu olduğu görülmektedir.
Serbest hafıza`nın diğer adları
Avrupalı metapsişikçiler serbest hatırlama fenomenlerini kriptomnezi (“gizli hafıza”) adı altında incelemektedir. Birçok metapsişikçi gibi, kimi zihinsel rahatsızlıkların önceki reenkarnasyonlardan kaynaklandığını düşünen Joan Grant ise 1960`lı yıllarda serbest hafızayı adlandırmak üzere “uzak-bellek” anlamına gelen far-memory terimini ortaya atmıştır. Geçmiş yaşamlara ait kayıtlara Teozofi`de akaşik kayıtlar adı verilir. Spiritüalistlere göre perispri`de bulunan geçmiş yaşam kayıtları, ruh ve fiziksel beden arasındaki irtibatı 7 kademeye ayıran Teozoflara`a göre ruhun kozal bedeninde bulunmaktadır. Eski Yunan tradisyonunda Mní©mosyne çeşmesi öyküsüyle değinilen serbest hafıza kayıtları kimilerine göre dinlerde ve birçok inanç sisteminde kayıt melekleri sembolizmiyle ifade edilmiştir. Serbest hafıza kavramı Yoga-sutra`larda Chitta terimiyle ifade edilir. Chitta, Yoga-sutra`lara göre geçmiş reenkarnasyonların tüm ayrıntılarının ve karmik plan izlenimlerinin bulunduğu üst şuur ya da şuuraltıdır. Portal|SpiritüalizmAyrıca bakınız
Kaynakça
- Ruh ve Kainat, Bedri Ruhselman