Selçuk Parsadan

Kısaca: Açıklamalarıyla örtülü ödenek skandalının ortaya çıkmasına yol açtı ve 22 Mayıs 1996'da gizlendiği Edremit'te yakalandı. Davaları sırasında dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından kendisine olayı kimseye anlatmaması kaydıyla 4 milyon mark teklif edildiğini açıkladı. ...devamı ☟



Selçuk Parsadan
Selçuk Parsadan
Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde Aralık 1995 seçimlerinden önce emekli Orgeneral Necdet Öztorun'un adını kullanarak örtülü ödenekten 5.5 milyar lira alan dolandırıcı.

Açıklamalarıyla örtülü ödenek skandalının ortaya çıkmasına yol açtı ve 22 Mayıs 1996'da gizlendiği Edremit'te yakalandı. Davaları sırasında dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından kendisine olayı kimseye anlatmaması kaydıyla 4 milyon mark teklif edildiğini açıkladı.

Her duruşması olaylarla geçen yargılanması sonucu Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Temmuz 1997'de 6 yıl 3 ay hapis, 13.7 milyar lira para cezasına çarptırıldı. Birlikte yakalandığı Cahit Parsadan ve Mukadder Balkan da aynı cezalara çarptırıldı. Diğer sanık Ali Yiğitoğlu ise beraat etti.

Parsadan ve arkadaşlarına verilen mahkumiyet kararının gerekçesinde Başbakanlık eski Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu'ya mahkeme heyeti ağır suçlamalar yöneltti.

Kararda, İstanbullu'nun ifadelerinde 5.5 milyar liranın Atatürkçü bir olgu için Atatürkçü bir derneğe yardım amacıyla verildiği yolundaki basına yaptığı açıklamayı inkar ettiğine dikkat çekilerek, "Söz konusu paranın Parsadan'ın ifadesinde belirttiği amaçla verildiğini kabul etmek gerekir" denildi.

Yargıtay'a giden karar, burada da onaylanınca, DYP Lideri Tansu Çiller'e "örtülü ödeneği siyasi çıkarları için kullandığı" gerekçesiyle yargılanma yolu açıldı.

Ancak itiraz sonucunda Danıştay 2. Dairesi, örtülü ödeneği kullanma yetkisinin başbakana ait olduğunu ve dolandırılan 5.5 milyar liranın Tansu Çiller'in talimatıyla ödendiği gerekçesiyle dönemin Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu'nun yargılanmasına gerek olmadığına ilişkin Başbakanlık Merkez Memurin Muhakemat Komisyonu kararını onayladı.

Ayrıca Başbakanlık'ın Çiller ve Özel Kalem Müdürü İstanbullu hakkında açtığı manevi tazminat davası da Ankara 29. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi.

Öte yandan sanatçı Perihan Savaş'ın adını kullanarak aralarında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dönemin başbakanı DYP Lideri Tansu Çiller'in de aralarında bulunduğu 25 kişiyi dolandırdığı gerekçesiyle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl bir ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Parsadan'ın bu cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Parsadan ve üç arkadaşı yeniden yargı önüne çıktı.

Parsadan, 15 Şubat 1999'da yattığı Afyon Cezaevi'nde bir gardiyanı rehin alan Karagümrük Çetesi sanıklarının Sabancı'nın katili Mustafa Duyar'ı öldürmesi sırasında başından yaralandı.

Artık özgür Örtülü ödenekten 5.5 milyar lira aldığını bir televizyon kanalında açıklayınca tutuklanan ve dolandırıcılığın yanı sıra mahkeme heyetlerine hakaret de olmak üzere bugune kadar 15 yıl ağır hapis ve 8 milyar lira para cezasına çarptırılan Parsadan, 19 Şubat 2001'de Şartla Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesi Yasası'ndan yararlanarak Afyon E Tipi Cezaevi'nden tahliye oldu. Parsadan'ın cezaevinden tahliyesi için ödenmesi gereken 8 milyar liralık cezası, ulusal yayın yapan bir televizyon kanalı muhabiri ile eski eşi Zühre Parsadan tarafından ödendi.

Yakalandığı omurilik kanseri sebebiyle tedavi gören Parsadan, 25 Temmuz 2006 tarihinde İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde öldü.

Parsadan'ın hikayesi



Selçuk Parsadan (1952, İstanbul - 2006, İstanbul) , bir dönem büyük dolandırıcılıklar yaparak haber konusu olan Türk dolandırıcı.

93 Harbi'nde Kafkasya'dan göç eden Çerkez kökenli bir aileden gelen Parsadan'ın dedesi Beyoğlu Polis Müdürü, babası Kadıköy Emniyet merkez memuruydu. 1953 yılında polislikten ayrılan baba Sabahattin Parsadan, dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in vazgeçemediği isimlerden birisiydi. Menderes'in gönüllü yakın korumalığını üstlenmiştir. Selçuk Parsadan'a göre babası "Başbakan'ın aşk hayatını organize ediyor, sevgilileri ile buluşmalar ayarlıyor ve masraflarını örtülü ödenekten karşılıyordu. Emniyetten ayrıldıktan sonra Türk Basın Ajansı adına bir gazete çıkartan Baba Parsadan, Başbakanla yakınlığı sayesinde çok sayıda abone bulabiliyor, düzenlediği sahte baloların davetiyelerini satıyordu"

Selçuk Parsadan 1972 yılında askerliğini İzmir'de havacı olarak yapar, terhis olduktan sonra da amcasının yardımıyla ile Etibank'a girer. 2 ay sonra istifa eden Parsadan bir yandan Galatasaray Spor Klübü'nde basketbol oynamaktadır. Ancak geçirdiği verem hastalığı nedeniyle form kaybına uğrar ve takımdan kesilir. 12 Eylül sonrasında Selçuk Parsadan Halkçı Parti'ye girer. Parsadan bir süre sonra Halkçı Parti Beyoğlu İlçe Başkanı olur. Sinema ve sahne sanatçıları ile ilişki kuran Parsadan bu dönemde bazı sanatçıların menejerliğini de üstlenir. 1984 yılında babasının Türk Basın Ajansı'nın başına geçen Selçuk Parsadan, 1993 yılında Ajansı Ankara'ya taşır ve küçük çaplı dolandırıcılık işlerine başlar. Sinema sanatçısı Perihan Savaş'ın adını kullanarak, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan'ı, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i, Adnan Polat'ı, dolandıran Parsandan, asıl büyük vurgunu örtülü öndenekten aldığı para ile yapacaktır.

2 Kasım 1995 günü emekli Orgeneral Necdet Öztorun'un sesini taklit eden Parsadan, Tansu Çiller'i telefonla arayarak, "Kemalistler Derneği" için 5 buçuk milyar lira ister. Para ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği'nden Parsadan'ın hesabına yatırırlır. Olayın emniyet tarafından öğrenilmesinin ardından Parsadan 10 Mayıs 1996'da Edremit, Balıkesir'in Altınoluk kasabasına gider ve gizlenir. Bu arada cep telefonu ile canlı olarak bağlandığı televizyon programlarında Çiller için safbayan tanımlamasını kullanan Parsadan, "hükümet destekli ülkücü mafyanın" (Parsadan'ın deyimiyle) peşinde olduğunu bildiği için hayatından da korkuyordu.

Cep telefonu görüşmelerinden Parsadan'ın Altınoluk'da gizlendiğini tespit eden polis yetkilileri, düzenledikleri bir operasyonla ilçedeki 4000 evi tek tek arayarak 21 Mayıs 1996 günü Parsadan'ı yakalarlar.

Mahkemede basına ve hakimlere yönelik sert davranışları ile davanın sürekli gündemde kalmasını sağlayan ve bu yolla hayatını garanti altına alan Parsadan, 1997 yılında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Örtülü Ödenek davasından 6 yıl 3 ay, mahkemeye hakaretten 2 yıl ve başka bir dolandırıcılık davasından 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Bayrampaşa Cezaevi'nden Afyon Cezaevi'ne nakledilen ve Sabancı Suikastı davasının sanığı, DHKP-C itirafçısı Mustafa Duyar ile aynı koğuşta kalan Parsadan 1999 yılında kime düzenlendiği hala aydınlatılamamış bir saldırıda ağır yaralandı. Parsadan, Mustafa Duyar'ın Karagümrük Çetesi mensuplarınca öldürüldüğü saldırının asıl hedefinin kendisi olduğunu ileri sürdü.

İnfaz yasasına göre 4 yıl 8 ay 28 gün cezaevinde kalan Parsadan 19 Şubat 2001 tarihinde tahliye edildi.

Yakalandığı omurilik kanseri sebebiyle tedavi gören Parsadan, 25 Temmuz 2006 tarihinde İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde vefat etti.

  1. Kaynakça ^ Tuncay Özkan, Parsadan Hikayesi, s:11
  2. Tuncay Özkan, Parsadan Hikayesi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.