Sayda Lahitleri

Kısaca: Sayda Lahitleri 1887 yılında Osman Hamdi Bey tarafından ortaya çıkarılan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarına ait lahitler. Nekropolde bulunan 18 lahidin 7'si yerinde bırakılmış, diğerleri oldukça titiz bir çalışma ile İstanbul'a getirilmiştir. Paha biçilmez değerdeki lahitlerinden en önemlisi İskender Lahdi, en eskisi ise Tabnit Lahdidir. Bunun dışında diğer önemli lahitler Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi ve Satrap Lahdidir. ...devamı ☟

Sayda Lahitleri 1887 yılında Osman Hamdi Bey tarafından ortaya çıkarılan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarına ait lahitler. Nekropolde bulunan 18 lahidin 7'si yerinde bırakılmış, diğerleri oldukça titiz bir çalışma ile İstanbul'a getirilmiştir. Paha biçilmez değerdeki lahitlerinden en önemlisi İskender Lahdi, en eskisi ise

Tabnit Lahdi

dir
. Bunun dışında diğer önemli lahitler

Ağlayan Kadınlar Lahdi

, Likya Lahdi ve

Satrap Lahdi

dir
. Tarihçe 1887 yılında Sayda'da bir vatandaş kendi arazisinde taş ocağı işletmek ister. Yetkili makamlardan aldığı izinle çalışmalara başladıktan bir süre sonra mezar olması muhtemel bir kuyu bulduğunu bildirir. Yapılan incelemelerde çok sayıda mezar odası bulunur ve bu odalar numaralandırılarak İstanbul'a bildirilir. Sultan II. Abdülhamit, söz konusu mezarları incelemek üzere Müze-i Hümayun müdürü Osman Hamdi Bey'i görevlendirir. Osman Hamdi Bey mezarlardan 18 adet lahit çıkarır ve bunların 11'ini gemilere yükleyerek İstanbul'a getirir. Lahidler istanbul'a getirilince bir mesele ortaya çıkar; konacakları yer, bunun için de bir Müze binası gereklidir. İstanbul Arkeoloji Müzeleri de bu ihtiyaçtan doğarak inşa edilir. Lahitlerin sergilenmesi için bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin çekirdek binasının yapımı

Ağlayan Kadınlar Lahdi

’nin cephesi örnek alınarak Sanayi-i Nefise Mektebi hocalarından Mimar Alexandre Vallaury’e hazırlatılan planlara uygun olarak başlatılır. Bina 13 Haziran 1891 tarihinde Lahitler Müzesi olarak hizmete açılır. Müze-i Hümayun o dönemde dünyanın en zengin lahit koleksiyonlarından birine sahip olmuş, Osman Hamdi Bey ise müzeci ve arkeolog olarak uluslararası bir üne kavuşmuştur. Lahit bir tekne ve bir kapaktan oluşur. Ölçüleri 2,12 x 3,18 x 1,67 metredir. Yunanistan’ın ünlü pentelikon mermerlerinden yapılmış ve boya da kullanılmış, boyaları kısmen uçmuştur. Üçgen alınlıklı, çatı kapaklıdır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser kabul edilmektedir.

Tabnit Lahdi

Sayda Kral Nekropolü 2 nolu mezar odasında bulunmuştur. Sayda kralı Tabnit'e aittir. MÖ 6. ya da 7. yüzyıla ait olup Sayda lahitlerinin en eskisidir. Mısır Firavunlarının kullan­dığı andropoit (insan bicimli) bir lahit olup diorit’den yapılmıştır. Lahitin ilk sahibi Mısırlı bir komutandır. Daha sonra lahide Kral Tabnit yerleştirilmiştir. Hem Mısırlı komutana ait olan ve hiyeroglifle yazılmış lanet yazısı hem de Kral Tabnit için yazılmış Fenike dilindeki lanet yazısı lahitin üstünde okunabilmektedir. Üzerinde mumya bezi olmayan, saçları ve kurumuş da olsa iç organları vücuduna yapışmış şekilde durduğu için korkutucu bir görüntüsü olan Kral Tabnit'in mumyası ise cam bir fanus içinde sergileniyor.

Ağlayan Kadınlar Lahdi

İskender lahdi ile aynı nekropolde (3 nolu mezar odası) bulunmuştur. MÖ 360 yılında ölen Sayda Kralı Straton'a ait olduğu ya da Sayda'lı bir zengin için yapıldığı tahmin edilmektedir. Yüksekliği 2,97 m, uzunluğu 2,54 m, en 1,37 m'dir. Dünyanın en iyi korunmuş lahitlerinden biridir. Lahdin üzerinde kralın ölümüne ağlayan kadınların ve cenaze kortejlerinin rölyefleri bulunmaktadır. Kapagin iki yaninda cenaze alayi, kaidenin etrafinda ise av sahneleri yer alir. Yapımında birden çok heykeltıraşın çalıştığı anlaşılmaktadır. Lahdin kapağı Lıkya lahidlerinde olduğu gıbı ters tekne biçiminde (mimaride: Tympanum) için "Likya lahdi" adı verilmiştir. Lahdin üzerindeki frizler Atina akropolündeki Partenon tapınağının frizlerine benzer.

Satrap Lahdi

MÖ 5. yüzyıla ait adı bilinmeyen bir Pers Satrabına aittir. Lahdin kabartmalarında satrabın hayatından çeşitli sahneler betimlenmiştir. Kıyafetlerin Pers üslubu taşımasından dolayı lahde Satrap lahdi adı verilmiştir. Hakkındaki yayınlar * Sculptured for Eternity, (İstanbul Arkeoloji Müzeleri Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi Heykel Koleksiyonları), Metin: R.R.R. Smith, Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ, Borusan Yayınları,

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Ağlayan Kadınlar Lahdi
7 yıl önce

bir kemer tokasından başka bir şey bulunmamıştır. Sayda lahitleri Istanbul'a getirildiğinde lahitlere konacak bir yer bulunamadığı için bir müze yapılması...

Tabnit Lahdi
7 yıl önce

Tabnit Lahdi Sayda kralı Tabnit'e (Grekçe: Τέννης, Fenike dili: Tabnit) ait olan lahit. Osman Hamdi Bey tarafından 1877 yılında Sayda'daki kral mezarlarında...

Satrap Lahdi
7 yıl önce

bilinmeyen bir Pers Satrabına ait lahittir. Lahit Sayda kral mezarlarından Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında çıkarılmış (Sayda Kral Nekropolü 6 Nolu mezar...

Likya Lahdi
7 yıl önce

Bey, Sayda kral mezarlarını ortaya çıkarınca, bu mezarlarda bulunan 22 adet lahit İstanbul'a getirildi. Her biri tonlarca ağırlığındaki lahitlerin getirilmesi...

İskender Lahdi
3 yıl önce

büyük lahdi olup agırlığı 25 tondur. Sayda Kral Nekropolü 3 nolu mezar odasında bulunmuştur.[kaynak belirtilmeli] Lahit bir tekne ve bir kapaktan oluşur....

Sütunlu Lahitler
3 yıl önce

210–250 arası) Bitinya bölgesi sütunlu lahitleri: Sade görünümleri vardır. Dokimeion (İscehisar) bölgesi sütunlu lahitleri: Gösterişlidir. Yüksek sanat kalitesi...

Avanos
3 yıl önce

mezarlığında ele geçen mermerden lahit, merkez Kapadokya bölgesi'nde bugüne kadar ele geçen tek lahit olması açısından ilginçtir. Lahit, 1971 yılında tesadüfen...

Avanos, Nevşehir, 1926, 1971, Acıgöl, Nevşehir, Arkeoloji, Belediye Başkanı, Boylam, Boğazköy, Derinkuyu, Nevşehir, Dilbilim, Enlem
Erdemli
3 yıl önce

hatlarını anımsatır durumdadır. Bazilikası, sarnıçları hâlen ayaktadır. Lahitler kente girişi sağlayan stabilize yolun kenarında bulunmaktadır. Mersin-Silifke...