Vala Aule’nin Maia’sı olan Sauron, dünyanın kara düşmanı olarak adlandırılan Vala Melkor’un sağ kolu idi. Başlangıçta Aule’nin Maia’sı olan Sauron, böylelik sonradan kötülüğe dönmüştü.
Karanlığın Çağları’nda Sauron, Melkor’un güçlü kalesi Utumno’nun Melkor’dan sonraki en güçlü ismi idi. Melkor Valar tarafından zincirlenip Undying Lands’e (Ölümüsüz Topraklar) götürüldüğünde onun yerine Angband’ı yönetmişti. Melkor ağaçları yok edip bir çağı kapattığında Angband’ı onun için ayakta tutan Sauron’du. Sonunda Valar’ın Melkor’u bir kez daha malup edip sonsuza kadar boşlukta kalmaya mahkum ettiklerinde ve Angband’ı yok ettiklerinde Sauron’da ortadan kayboldu.
Güneşin İkinci Çağı’nda Sauron tekrar ortaya çıktı. Fakat asıl kimliğini saklıyordu. Eregion’daki demirci elflerle dostluk kurdu. Elfler (Elves) ona Annatar yani “hediyeler veren” diyorlardı. Sauron bu yeni kimliği ile elflerle birlikte güç yüzüklerini yaptı. Ardından hepsine hükmetmek için Tek Yüzük’ü yaptı. Fakat elfler tarafından fark edildi ve böylece Sauron ile elfler arasından savaş başladı. 1500 yıl boyunca Sauron, Mordor’dan tüm Orta Dünya’ya kötülük saçmaya başladı. En sonunda Numenoreans’ın elflerin yardımına gelmesiyle kötülüğüne ara vermek zorunda kaldı. Numenor’un gücünü gören Sauron, onları savaşarak yenemeyeceğini fark etti ve Barad-Dur’den çıkarak teslim oldu, Numenor’a götürüldü. Burada ölümlü insanların zayıflıklarını kullandı. Valar’ın onlardan korktuğunu kulaklarına fısıldadı. Gururları okşanan Numenor insanları zamanla onun düşman olduğunu unuttular ve en sonunda Valar’a karşı bir ordu gönderdiler. Bu Valar tarafından affedilmezdi. Numenor yok edildi, denizine gömüldü. Bu sırada Numenor’la birlikte denize gömülen Sauron fiziksel biçimini kaybetti.
Fakat Sauron bir Maia idi. Ruhu güçlüydü ve hala gücünün büyük kısmını aktardığı Yüzük duruyordu. Bu nedenle Mordor’a döndü. Artık olağanüstü korkuç bir kara savaşçı görünümündeydi ve kötülüklerine kaldığı yerden devam etti. Fakat Numenor’un yok edilişi sırasında bütün insanlar Valar’a karşı çıkmamışlardı. Kendilerine inançlı diyen bir grup insan Elendil önderliğinde Valar’a karşı açılan savaşa katılmamış ve Orta Dünya’ya gelmişlerdi. Elendil’in insanları Orta Dünya’ya yerleştiler ve krallıklar kurdular. Kaçınılmaz olarak bir süre sonra Sauron ile karşı karşıya geldiler. Elfler ve insanlar Son İttifak adı verilen bir ordu ile Sauron’a karşı koydular. Yıllar süren kuşatmanın ardından Sauron kara kalesinden çıktı ve savaşmaya başladı. Fakat Isildur Sauron’un parmağını kesip yüzüğü aldığında bürünmüş olduğu kara savaşçı görüntüsü de kayboldu. Fakat Sauron’un gücü Tek Yüzük’teydi bu nedenle Yüzük yok edilmediği sürece yok olmazdı. Isildur Yüzük’ü yok etmeyince Sauron’da yok olmadı.
Sauron son kez Orta Dünya’ya döndüğünde bu sefer kendini sadece büyük kapaksız bir kırmızı göz ile simgelemişti. 2000 yıl boyunca Mirkwood’da Dol-Guldur’da saklandı. Bu sırada Nazgul onun gelişi için orduları ve Mordor’u hazırlamaya başlamıştı bile. En sonunda Yüzük elinde olmasa bile kendini açık etti ve Mordor’a gitti. Barad-Dur’u tekrar inşa etti. Fakat son hükümdarlığı kısa süreli oldu. Hobbit Bilbo Baggins tarafından bulunan Yüzük, Frodo Baggins tarafından yapılmış olduğu Mount Doom ateşine atılarak yok edildi. Yüzük’ün yok edilmesiyle birlikte gücünün çoğunu ona aktaran Sauron’da varlığını devam ettiremedi ve Yüzük ile birlikte yok oldu.
Bu makale J.R.R. Tolkien (John Ronald Reuel Tolkien - 3 Ocak, 1892–2 Eylül, 1973) in kitaplarındaki hayali bir karakteri anlatmaktadır.