Kolesterol taşları genelde yeşil, ama bazen beyaz veya sarı da olabilirler. Başlıca kolesteroldan oluşurlar.
Pigment taşları safrada bulunan bilirubin ve kalsiyum tuzlarından oluşan küçük koyu renk taşlardır. Safra taşlarının %20`sini oluştururlar. Pigment taşı için risk faktörleri siroz, safra yolu iltihabı ve orak çekiç hastalığı gibi kalıtsal kan hücresi bozukluklarıdir. Karışık kökenli taşlarda da olabilir.
Safra taşları safra kesesi ve safra kanalı dahil olmak üzere safra yolarının herhangi bir yerinde oluşabilirler. Ana safra yolunun tıkanmasına koledokolitiasis, safra yollarının bir kısmının tıkanması sarılığa neden olur. Pankreasın ağzının tıkanması pankreatite neden olur. Kolelitiasis safra kesesinde taş olmasıdır (Yunanca ``kole-``, safra kesesi, ``lithia`` taş, ``-sis`` süreç demektir).
Safra taşları çok çeşitli boyda, bir kum taşı kadar küçük, bir pingpong topu kadar büyük olabilirler. Safra kesesinde genelde büyük tek bir taş olabileceği gibi pek çok, hatta binlerce daha küçük taş da olabilir.
Safra taşları et üretiminin yan ürünlerinden biridir, bazı toplumlarda sözde afrodisyak özelliklerinden bir gramı 30 USD fiyatla müşteri bulur. Bu bağlamda en kaliteli safra taşları yaşlı süt ineklerinden elde edilir. Bu yüzden altın madenlerinde görülen bir uygulamada olduğu gibi, bazı mezbahalar sakatattan sorumlu işçilerinin üzerlerini çalıntı safra taşı için dikkatle ararlar.
Nedenleri
Safra taşı oluşum sürecinin anlaşılması son yıllarda epey ilerlemiştir. Kalıtsal faktörler, vücut ağırlığı, safra kesesi hareketi ve bir olasılıkla beslenmenin safra taşlarına neden olduğu gösterilmiştir.Safrada çok fazla kolesterol ve yeterince safra tuzu olmayınca kolesterol taşları oluşur. Yüksek kolesterole ek olarak iki diğer faktör de önemli bulunmuştur. Bunlardan birincisi safra kesesinini ne sıklıkla ve ne kadar kasıldığıdir; seyrek ve yetersiz safra kesesi boşalması safranın fazla yoğunlaşmasına neden olup taş oluşumuna katkıda bulunabilir. İkinci faktör ise karaciğer ve safrada bulunan ve kolesterol kristalleşmesini kolaylaştıran veya engelleyebilen bazı proteinlerin varlığıdir.
Ayrıca hamilelik sonucu yüksek estrojen seviyesi, hormon tedavisi veya doğum kontol hapı kullanımı safrada kolesterol düzeylerinin arttırabilir, safra kesesi kasılmasının azaltabilir ve bunların sonucunda safra taşı oluşabilir.
Beslenme ile safra taşı oluşumu arasında kesin bir bağlantı gösterilememiştir. Ancak az posalı, yüksek kolesterollu diyetlerin ve çok nişastalı diyetlerin safra taşı oluşumuna katkıda bulunabileceği öne sürülmüştür.
Belirtileri
Safra taşının ana belirtisi olan safra atağıdir, bu atakta yarım saatle birkaç saat arası bir süre boyunca hasta kişi üst abdominal bölgede gittikçe artan bir acı hisseder. Sırtta, genelde kürek kemikleri arasında, veya sağ omuzun altında acı olabilir. Mide bulantısı veya kusma olabilir. Daha ender bazı durumlarda acı midenin altında, pelvise yakın bir yerde başlar.Bu krizler böbrek taşı açısı gibi şiddetli bir ızdırap verirler. Bazı safra krizleri döğum sancısından daha açılı olabileceğine inananlar vardır. Acıyı azaltmanın bir yolu, safra kesesindeki safrayı seviyesini düzenleek için ağrı başlangıcında bir bardak şu içmektir ama bu yöntem her zaman çalışmaz.
Bu ağrılar genelde özellile yağlı bir yemeğin ardından ve çoğu zaman gece vakti olur. Diğer semptomlar abdominal şişme, yağlı yemeklere kaldıramamak, geğirmek, gaz ve hazımsızlıktır. Eğer bu semptomlarla beraber üşüme, düşük ateş, deri veya gözlerin sararması veya kil renginde dışkı görülürse derhal bir doktora başvurmak gerekir.
Safra taşı olan bazı kişiler bir acı veya rahatsızlık duymazlar. Bu kişilerin safra taşlarına "sessiz taş" denir ve bu taşlar safra kesesi ve diğer iç organları etkilemezler. Tedavilerine gerek yoktur.
Tıbbi seçenekler
Kolesterol taşlarını eritmek için ağızdan alınan ursodeoksikolik asit kullanılır. Ancak bu ilaç çok pahalıdır ve kullanımı kesilince yeniden taş oluşabilir. Safra yolunda tıkanmayı bazen endoskopik retrograd sfinkteromi, ardından da endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi ile açılabilir.Cerrahi seçenekler
Kolesistektomi (safra kesesinin alınması) %99 olasılıkla böbrek taşının tekrar oluşumunu ortadan kaldırır. Semptomlu hastaların ameliyat edilmesi uygundur. Safra kesesi yokluğunun çoğu kişide olumsuz bir sonucu yoktur. Ancak bu ameliyatı geçirenleri %5 ila 40`ında kolesistektomi sonrası sendromu denen bir durum oluşur. Bunda sindirim yolu rahatsızlığı ve yukarı abdomende sürekli acı görülür.İki cerrahi seçenek vardır: açık ameliyat ve laparoskopik ameliyat. Daha fazla ayrıntı kolesistektomi maddesinde bulunabilir.
- Açık safra kesesi ameliyatı: Abdomende sağ kaburgaların büyük bir kesi yapılır. Bir hafta hastanede kalınır, taburcu olduktan bir hafta sonra normal beslenmeye, bir ay sonra da normal faaliyete geri dönülebilir.
- Laparoskopik, kapalı ameliyat: Kamera ve aletler için 3-4 küçük delik açılır. Aynı günde veya ertesi sabah taburcu olunur, bunu bir hafta ev dinlenmesi ve ağrı tedavisi izler. Bir hafta sonra normal beslenme ve hafif faaliyete geri dönülebilir, bir-iki ay boyunca halsizlik ve hafif ağrı sürer. Eğer taşların yeri önceden kolanjiogram ile belirlenebilmişse laparoskopik yöntemin açık kölesistektomiye göre aynı derece etkin olduğu gösterilmiştir.
Linkler
- Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi: Safra taşları hakkında bilgiler
- Safra Taşları Prof. Dr. A. Vedat Durgun
- Turkcerrrahi.com: Açık Kolesistektomi ve Laparoskopik_Kolesistektomi
- Safra Taşı Hastalığı ve Endoskopik Retrograd Kolanjiopankreatografi
- Türk Gastroenteroloji Dergisi: Endoskopik retrograd sfinkterotomi
- Amerikan Diyabet, Sindirim ve Böbrek Araştırma Kurumunun]safra taşı hakkında yayını[1] (Ingilizce)
- Medical Encyclopedia`da safra taşı ve safra kesesi ameliyatı hakkında resimler (İngilizce)
- WebMD: Kolelitiasis ve kolesistektomi sonrası sendromu (İngilizce)
- Safra taşları ve onları ameliyatsız düşürme yöntemleri (İngilizce)
- Et üretiminde safra taşı hırsızlığının işten atılmaya neden olabilir (İngilizce)