Sabahları erkek cinsel organının kendiliğinden sertleşmesi. Özellikle sıhhatli erkekler arasında sık sık görülen bu sertleşmeye bilimsel olarak «su sertleşmesi» halk arasında ise «sabah sırığı« adı verilir. Dolu idrar torbasının baskısı ve idrar borusunun cinsel sinirleri uyarması sonucu omurilikteki gerilim refleksinin eyleme geçtiği kabul edilmektedir. Bunun kanıtı da sabah sertleşmesinin idrar yapıldıktan sonra hemen ya da yavaş yavaş yok olmasıdır.
İdrar baskısı teorisine karşı çıkan psikologlar gündür, yani uyanıkken idrar torbasının dolması ve idrarı tutma sonucu peniste sertleşme olması gerektiğini fakat böyle bir şey olmadığına göre sabah sertleşmesinde yalnızca mekanik olayların değil bir takım psikolojik etkenlerin de söz konusu olduğunu ileri sürmektedirler. Psikanalitik rüya araştırmalarına göre önce idrar torbasının uyarması sonucu bazı erotik rüyalar görülmeye başlar ve ancak buna bağlı olarak sertleşme ortaya çıkar.
Psikanalizci O. Rank ise idrar zoru analizlerine dayanarak idrar zorlamasının büyük bir çoğunlukla cinsel rüyalara bağlı olarak oluştuğunu ortaya koymuştur ve bunu rüya görenin tıpkı bebeklik yıllarında olduğu gibi idrarını tutmaktan cinsel bir haz duyduğu görüşüne dayanarak ileri sürmüştür. Magnus Hirschfeld «Kadının ve Erkeğin Cinsel Sapıklıkları» adlı yapıtında (1913) tam yedi çocuk döllemiş olan evli bir homoseksüelden söz etmektedir. Normal zamanlarda cinsel bakımdan güçsüz olan bu erkek sabah sertleşmesi sırasında cinsel birleşimde bulunabilmekteydi. O halde bu çocuklar hayatlarını, babalarının cinsel gücü- ne değil sidik torbasına borçludurlar.
Bu teoriye karşı çıkan Viyanalı psikanalizci Wilhelm Stekel, «rüya görülebilmesi için bir takım baskıların ortadan kalkması gerekir. Oysa uykunun ilk saatlerinde görülen rüyalar —tıpkı bir ikaz gibi rüyayı bozan— kısıtlamalar bakımından oldukça zengindir. Ancak sabaha doğru bu baskılar ilk etkilerini yitirirler. Hirschfeld'in bu hastası da gündüzleri toplumun içinde ve baskıların sürekli etkisi altında bulunduğu için ancak sabahlan cinsel birleşimde bulunabiliyor» demektedir.
40 ila 50 yaşları arasındaki erkeklerde sabah sertleşmesi seyrek görülmeye başlar, fakat bu kendilerini iyi ayarlı yan erkekler için bir cinsel güçsüzlük işareti değildir. Sabah sertleşmeleri sinir ve kan damarcıklarının cinsel uyarıya karşı halen daha duyarlı olduklarını gösteren bir kanıttır. Ama bunun için herşeyden önce gövde ve ruhun dinlenmiş, sinirlerin sakin, türlü baskıların da ortadan kalkmış,olması gerekir.
Fakat eğer penis sabah vaadettiğini akşam gerçekleştiremezse bu artık her şeyin bittiğini göstermez. Çünkü damarların tam olarak dolamaması, gövdesel bir eksiklik ya da bilinçaltında saklı kalmış ruhsal bir baskı her zaman söz konusu olabilecek engellerdir. Stekel bu son durum için sabah sertleşmesinin doğrudan doğruya bir işaret olduğunu ve erkeğin sabaha karşı gündüz kendisine yasak edilen şeyleri düşlediğini ama uykusunda bile baskılara yenilerek hayalini gerçekleştiremeden uyandığını ileri sürmektedir.
misafir - 9 yıl önce