sırt
1 . Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm:"Arabacı katırın sırtına binmiş."- F. R. Atay.
2 . İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı.
3 . Kesici araçların kesmeyen kenarı:
"Bıçağın sırtı."-
4 . Dağların veya tepelerin üst bölümü:
"Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi."- O. V. Kanık.
5 . İnsanın üstü:
"Ona ikinci rastlayışımda sırtında bir pardösü vardı."- H. Taner.
6 . Bir şeyin üstü, üst bölümü.
7 . Dikilmiş veya ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sırt çevirmek (çevirmemek) , sırtı kaşınıyor , sırtına almak , sırtına geçirmek , sırtından atmak , sırtından bıçaklamak , (birinin) sırtından çıkarmak , (birinin) sırtından geçinmek , (birinin) sırtından (para) kazanmak , sırtında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak) , (birine) sırtını dayamak (veya vermek) , sırtını sıvazlamak , (birinin) sırtını yere getirmek , sırtı yere gelmek , sırtı yere gelmemek