Sıcak
1 . Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı:"Yorganın altında sıcak göz yaşları dökerek gecelerce beklemişti."- O. Kemal.
2 . Isısı yüksek olan, çok ısınmış:
"Kız kardeşim ikindiüzeri bana sıcak, limonlu bir çorba içirdi."- A. Gündüz.
3 . isimHavadaki yüksek ısı:
"Bu sıcakta arada bir şeyler içip yemeden çalışılmıyor."- N. Cumalı.
4 . isimSıcak yer:
"Burası bir makine dairesi kadar sıcaktı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
5 . isimHamam.
6 . mecazDostça olan, sevgi dolu:
"Sıcak bir karşılama. Sıcak bir yuva."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sıcak bakmak , sıcak basmak (veya bastırmak) , sıcak olmak , sıcak yüz göstermek