Ruhsati

Kısaca: Asıl adı Mehmet ve bir köy şairi olan Ruhsati,Sivas`ın Deliktaş bucağında doğmuş ve ömrünün hemen hemen tamamını burda geçirmiştir.Babasının adı Mehmet`tir.Eflatun Cem Guney annesinin adının Safiye oldugunu savunur.Ruhsati 12 yaşında oksuz ve yetim kalmış bu nedenle kuvvetli bir tahsile görememiştir.Şiirlerindeki ifadelerinde 4 kez evlendiğini ve bu evliliklerinden 23 çocugu oldugunu anlıyoruz.Ruhsati uzun muddet Deliktaş ağalarından Ali Ağa`nın yanında azap durmuştur.Bazen değirmendeki su işler ...devamı ☟

Asıl adı Mehmet ve bir köy şairi olan Ruhsati,Sivas`ın Deliktaş bucağında doğmuş ve ömrünün hemen hemen tamamını burda geçirmiştir.Babasının adı Mehmet`tir.Eflatun Cem Guney annesinin adının Safiye oldugunu savunur.Ruhsati 12 yaşında oksuz ve yetim kalmış bu nedenle kuvvetli bir tahsile görememiştir.Şiirlerindeki ifadelerinde 4 kez evlendiğini ve bu evliliklerinden 23 çocugu oldugunu anlıyoruz.Ruhsati uzun muddet Deliktaş ağalarından Ali Ağa`nın yanında azap durmuştur.Bazen değirmendeki su işlerinde.bazen rençberlik,çobanlık işlerinde çalışmıştır.Zaman zaman gurbete çıkan Ruhsati ömrünün sonlarında köyünde imamlık yapmıştır.Bazı deyişleri nedeniyle tutuklanmıştır.

Ruhsati badeli bir aşıktır. Şiirlerinde Ruhsat Baba,Aşık Ruhsat,Ruhsat ve çogunluka Ruhsati mahlaslarını kullanmıştır.Ruhsati saz çalamayan bir aşıktır.Ömrü boyunca birçok aşıkla karşılaşmış ve atışmıştır.

Ruhsati, anlatmak istediği düşünceyi gayet usta bir söyleyişle dile getirmesini bilmiştir. Şiirlerinde tekrara düşmemeye özen gösterir. Ancak ifadeye kuvvet vermek isterken şuurlu olarak tekrara başvurur. Bunu yaparken de sıkıcılığa düşmediği gibi, üslubuna ahenk katar. \ Ruhsati'nin şiirlerinde en göze çarpan özellik tasvirlerdir. Öyle tasvirler vardır ki, çoğu aşıklarda rastlanılmayacak güzelliktedir. Djğer aşıklarda olduğu gibi Ruhsati de şiirlerinde aşk, tabiat, gurbet, şlama, tenkit, şikayet, dilek, mistik düşünce ile fanilik ele almıştır, Şiirlerini 8, 11, 14 ve 15 hece ile söylemiştir. Nadir de olsa 5 ve 7 heceli şiirleri vardır. Aruz vezni ile de şiirler yazmışsa da bunda pek başarılı olamamıştır. Şiirleri teknik yönden oldukça başarılıdır. Gereği gibi okuyamayan şairin en büyük düşmanı cehalettir. Ona göre insanı insan yapan en önemli özellik eğitim ve terbiyedir. Ferdin, ailenin, toplumun ve milletin huzuru için sağlam bir terbiye ile köklü bir eğitim esastır.

Ruhsati`nin dili sadedir şiirlerinde zorlama yoktur.Hece,durak,kafiye ve rediflerde titiz davranmış analam bütünlüğüne dikat ederek daha akıcı ve güçlü şiirler söylemiştir.Şiirinde aynı kelimeleri kullanmamaya özen göstermiş tekrara düşmemiştir.Sadece ifadeye kuvvet vermek isterken bu yolu kullanmıştır.Şiirlerinde tasvire oldukça fazla yer verir.Köy şairi olduğu için ağız özelliklerine oldukça bağlı kalmış fazlaca mahalli kelime kullanmıştır.

Ruhsati'nin şiirleri incelendiğinde, onun, en çok Karacaoğlan'ın etkisinde kaldığı görülür. XVII. Yüzyılın güçlü temsilcilerinden Aşık Ömer ve Gevheri'nin de Ruhsati de etkisi görülür. Ayrıca Ruhsati, Pir Sultan, Kul Himmet Üstadım ve Dadaloğlu gibi aşıklarla, çağdaşı aşıklardan Dertli ve Seyrani'nin de etkisinde kalmıştır. Başta oğlu Minhaci, Mesleki, Zakiri (Noksanı), Emsali ve Tabibi gibi aşıklar Ruhsati'den etkilenmişlerdir. Bekir Kılıç, Dilhani, Ehrami, Firaki, Gafili Hamza, Sızırlı Hasan, Hitabi, Kelami, Kenani, Memiş Eroğlu, Muzaffer, Nedimi gibi aşıklar da Ruhsati'yi usta kabul etmişlerdir.

Şiirinin başlıca konuları; halkın duyguları,inançları,düşünceleri,dertleri,istekleri gibi toplumsal ve ferdi konulardır.Şiirlerinde genellikle köy hayatının özelliklerini yansıtmışlardır.Duygu ve düşünce alemi koydeki intibalarıyla doludur.Aşkı beşeri ve ilahi olmak üzere ikiye ayrılır.İki aşkıda konu alan şiirler yazmıştır.Taşlama ve tenkide dayalı şiirleri oldukça fazladır.Şiirlerinde tabiat da önemli bir yer tutar.Din,ahlak konusunda da bir şeyler söylemeyi unutmamıştır.

Ruhsati alçak gönüllülüğüyle, mütevazi karekteriyle herkes tarafından sevilip sayılan bir insandır. Yazdığı taşlamalarında bile munistir. Haramdan koğuculuk ve gıybettenömrü boyunca kaçmıştır. Kendine emanet edilen sırları ne pahasına olursa olsun saklamasını bilmiştir. Basiret, kanaat, tevazu ve iz'an sahibi birisidir. Kimseyi kıskanmamıştır. Kimsenin malına göz dikmemiştir. Dinine aşk derecesinde bağlı bir insandır. Hayatı hep yoksullukla geçmiş, öyle günler olmuşt^rj^ borcunu ödeyemez durumlara düşmüştür. Devrin ileri gelenlerinden ve zenginlerinden yardım telebinde bulunurken bile onurundan taviz vermemiş, dilenci durumuna düşmemiştir.

1911 yılında vefat eden Ruhsati'nin mezarı doğduğu ter olan Deliktaş`tadır. Yanında da kendisinde önce vefat eden oğlu Aşık Minhaci yatmaktadır.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Hasan Cavit Belül
6 yıl önce

Artvin) - (ö. 4 Mart 1950), Türk siyasetçi. İdadi mezunudur. Fındık Aşar Ruhsatiye memurluğu, Hopa Tahrirat Memurluğu, Göreme Kaymakam vekilliği, Kereste...

Girdab-ı Mihnet
6 yıl önce

Kaynak: Yaşar Erzincan, Derleyen: Erdal Erzincan "Seher Yeli" Söz: Aşık Ruhsati, Müzik: Geleneksel, Kurgu: Erdal Erzincan "Deli Gönül" Kaynak: Celal Güzelses...

Türk Halk Müziği
3 yıl önce

divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok bilinen halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır...

Türkü, Anadolu, Müzik, Rumeli, Aşık Veysel, Şarkı, Türk müziği
Eflatun Cem Güney
3 yıl önce

(1957) 28. Erzurumlu Emrah (1955) 29. Halk Şiiri Antolojisi (1947) 30. Âşık Ruhsati (1953) 31. Meslekî (1953) 32. Kâmilî (1958) 33. Halk Türküleri (2 cilt...

Ahmet Kutsi Tecer
3 yıl önce

gelen Aşık Veysel ile dostluğu başladı. Aşık Veysel’in yanı sıra, Suzani, Ruhsati, Mesleki, Talebi, Karslı Mehmet gibi halk şairlerinin tanıtılması için...

Taşlama (edebiyat)
3 yıl önce

edebi bir bütünlük arzetmez. Taşlamanın en önemli temsilcileri ise Dertli, Ruhsati ve Seyrani gibi ozanlardır. Taşlama geleneği, çağdaş Türk edebiyatı dairesinde...

Türk müziği
3 yıl önce

hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır...

Türk müziği, 1924, 1934, 1940, Acem (topluluk), Ahmet Adnan Saygun, Anadolu, Ankara, Arap, Ayhan Baran, Ayin
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu
3 yıl önce

naklen yayın arabasının satın alınmasına karar verildi. TRT'nin radyo ruhsatiye ücretlerinin tespiti için dava açmasına karar verildi. Televizyon, insanın...

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, 1964, 1966, 1967, 1968, 1972, 1976, 1990, Ankara, Antalya, Diyarbakır