Ruanda-Urundi, Afrika kıtasının merkezinde 1922 ile 1962 yılları arasında günümüzde Ruanda ve Burundi ülkelerinin bulunduğu bölgenin Belçika tarafından manda yönetimi olarak idare ettiği koloni bölgesi. Belçika bölge üzerindeki hakimiyetini 1922 yılından 1962 yılına kadar sürdürmüştür.
Avrupalı sömürgeci devletlerin Afrika'yı kendi aralarında bölüşmesini görüştükleri Berlin Konferansı kapsamında Alman İmparatorluğu iki ayrı krallık olan Ruanda Krallığı ile Burundi Krallığı'nı elde etmiş, bu bölgeleri 1897 yılından itibaren Alman Doğu Afrikası'nın koruma alanı olarak konumlandırmıştır. Alman İmparatorluğu bölge üzerinde dolaylı yönetim sistemini uygulamış, bu kapsamda var olan yapıyı büyük çoğunlukla koruyarak kralları görevi başında bırakmış, kendilerinden sadece Alman egemenliğini kabul etmeleri talep edilmiştir.
Belçika orduları I.Dünya Savaşı'nın devam ettiği bir dönemde Almanları herhangi bir direniş ile karşılaşmadan bölgeden uzaklaştırarak Ruanda ve Burundi'yi işgal etmişlerdir. I.Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile birlikte Burundi Krallığı ve Ruanda Krallığı'nın Ruanda-Urundi adı altında tümüyle Milletler Cemiyeti manda bölgesi olarak Belçika'ya bağlanmıştır. 1925 yılında bölge manda yönetim statüsüne bağlı kalınmak şartı ile Belçika Kongosu'nun yedinci ili olarak bu koloni bölgesinden yönetilmeye başlanmıştır. Yönetimi ele alması ile birlikte bir önceki Almanya sömürge döneminin aksine varlığını tüm alanlarda kesin bir şekilde hissettiren Belçika sömürge yönetimi, 1933 yılından itibaren ırk ayrımını devreye almış, belirlenen dış özellikler ile birlikte yaşam biçimlerine göre ırklara ayırdığı halka kimlik kartlarını da buna göre dağıtarak yapay olarak farklı sınıflar yaratmıştır. 1946 yılında Milletler Cemiyeti'nin manda yönetimi sonlandırılarak bölge yine Belçika idaresinde Birleşmiş Milletler vesayet bölgesi ilan edilmiştir.
Belçika, 1 Temmuz 1962 tarihinde iki ülkenin de ayrı olarak bağımsızlığını BM gözetimi altında kabul ederek bölgede üzerindeki hakimiyetine son vermiştir.