Rousing

Rousing

1. anlamı kalk borkalk zcanlandıruyandırkızdırkışkırttahrik etyatağından çıkaryuvasından çıkarçalkalacanlanuyanmak.
2. anlamı uyan/uyandır, canlı/heyecan verici.
3. anlamı milleti heyecanlandıran.

Rousing

Rousing İngilizce anlamı ve tanımı

Rousing anlamları

  1. (a.) Very great; violent; astounding; as, a rousing fire; a rousing lie.
  2. (a.) Having power to awaken or excite; exciting.
  3. (p. pr. & vb. n.) of Rouse

Rousing tanım:

Kelime: rouse
Söyleniş: 'rauz
İşlev: verb
Türleri: roused; rous·ing
Kökeni: Middle English, to shake the feathers
transitive senses
1 archaic : to cause to break from cover
2 a : to stir up : EXCITE was roused to fury b : to arouse from or as if from sleep or repose : AWAKEN
intransitive senses
1 : to become aroused : AWAKEN
2 : to become stirred
- rouse·ment /'rauz-m&nt/ noun
- rous·er noun

Rousing ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Arousal, Stirring,

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. conmovedor, atizador, avivador, vigorizante

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. éveillant; actif; dynamique; stimulant; puissant, vigoureux, énergique

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin Almanca karşılığı.
[rouse] v. wachrufen; aufscheuchen; verärgern adj. weckend, aktiv, energiegeladen

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. incitatore, stimolante; travolgente; vivace, animato; (fam) straordinario, eccezionale, fenomenale

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. despertador, ativo, violento

Rousing

s. hareketlendirici, heyecan verici, canlı, faal, büyük, kocaman

Rousing

İngilizce Rousing kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. (op)wekkend; bezielend; geestdriftig

Rousing

adj. stirring, stimulating, exciting; powerful, vigorous, energetic

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.