Roma Cumhuriyeti, Antik Roma uygarlığında hükûmetin cumhuriyet şeklinde işlediği dönem. Geleneksel olarak MÖ 509 yılında krallığın devrilmesiyle başlayan dönemdir. Bu dönemde ilk iki yüzyıl boyuna, Cumhuriyet toprakları İç İtalya'dan bütün Akdeniz dünyasına kadar genişledi. Sonraki yüzyılda Roma; Kuzey Afrika, İber Yarımadası, Yunanistan ve şu anki Güney Fransa'da egemenlik kurarak daha da büyüdü. Roma Cumhuriyeti, son iki yüzyılı sırasında, hem Fransa'nın kalanına hem de Makedonya ile Anadolu'nun büyük kısmına egemen oldu. İmparatorluğun cumhuriyetçi siyasal düzeneğinin sonunu işaret eden kesin olay yorumlara açıktır. Tarihçiler farklı biçimlerde MÖ 44'te Jül Sezar'ın daimi diktatör atanmasını, MÖ 31'de Aktium Deniz Muharebesi'nde Marcus Antonius'un yenilgisini ya da MÖ 27'de Octavianus'a (Augustus) Roma Senatosu'nun olağanüstü güçleri bağışlamasını Cumhuriyet'i sonlandıran asıl olaylar olarak önermişlerdir.
Roma'da cumhuriyet yönetimi, her yıl yurttaşlarca seçilen ve bir senato tarafından atanan iki konsülün başkanlık ettiği bir hükûmetin getirilmesiyle başladı. Roma Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerine, soylarını geçmişe, Roma Krallığı'nın erken tarihine dayandıran Roma'nın arazi sahibi aristokratları patriciler ve çok daha fazla sayıdaki halktan yurttaşlar plebler, arasındaki mücadelede damga vurmuştur. Zamanla, Roma'nın en yüksek memurluklarında patricilere ayrıcalıklı haklar veren yasalar yürürlükten kaldırıldı veya zayıfladı ve pleb sınıfı arasından yeni bir aristokrasi doğdu. Günümüzde Roma Cumhuriyeti'nin hukuki yapısının büyük kısmı Avrupa'nın her yanında ve dünyanın kalanında çağdaş ulus devletler ile uluslararası örgütlerler arasında gözlenebilir. Romalıların Latincesi Avrupa'nın pek çok kısmında ve dünyada dilbilgisi ve sözcük dağarcığını da etkilemiştir.