Richard Strauss
Kısaca: (1864-1949) Post-Romantizm'i Modernizme bağlayan en önemli bestecilerden biri Richard Strauss'tur. Bu Alman bestecinin, ünlü valslerin yaratıcısı Viyanalı Strauss ailesi ile hiçbir ilgisi yoktur. Richard Strauss, Zerdüşt Böyle Buyurdu gibi, senfonik şiirlerinde büyük orkestrayla öyküler anlatmış, müzikle betimleme sanatını Romantik geleneğin sınırlarını zorlayarak kullanmıştır. Salonıe ve Güllü Şövalye gibi birçok operası ise, Wagner anlayışının 20. yüzyıla kapıları açan örnekleridir. Besteci ...devamı ☟
Besteciliği kadar orkestra şefliği ile ünlenen sanatçı, 11 Haziran 1864'te Münih'te doğar. Babası Franz Strauss, Almanya'nın önde gelen korno sanatçılarından biri ve sarayın baş kornocusudur. Genç Strauss, dört yaşında piyano çalmaya altı yaşında beste yapmaya başlar; sekiz yaşında keman, on bir yaşında teori ve kompozisyon öğrenir. Bu arada hiçbir zaman bir konservatuvara veya müzik okuluna gitmez; sıradan bir liseye devam ederek Münih Üniversitesi'ne girer, iki yıl orada eğitim görür. On altı yaşında Birinci Senfoni'sini ve Yaylı Çalgılar Kuvarteti'ni besteler.
İlk kez 1884'te, Münih'de hiç prova yapmadan yönettiği bir konserden sonra, Hans von Bülow'un Meiningen Saray Orkestrası'na yardımcı şef olarak atanır. Bir ay içinde bu orkestranın başına geçer. 1886'da Münih Operası'nda üçüncü şef olur. Bu sıralarda ortaya çıkan İtalya'dan başlıklı senfonik fantezisine Liszt havasında bir betimleme getirir. 1888'de, Weimar'da yardımcı şeflik yaparken bestelediği, Wagner etkisindeki Don Juan başlıklı senfonik şiiri, tüm dünyanın hayranlığını toplar ve Strauss'a "gelecek için parlak umutlar vaat eden genç Alman bestecisi" unvanını kazandırır.
1889'da ve 1891'de Bayreuth Festivali'ne ikinci şef olarak atanır. 1891'de geçirdiği ağır bir akciğer iltihabından sonra dinlenmek için Yunanistan'a ve Mısır'a gider ve bu gezi sırasında Wagner stilinde Guntram adlı bir sahne yapıtı besteler. Guntram'm 1894'te Weimar'daki ilk temsili başarısızlıkla sonuçlanır. Operanın baş rol oyuncusu, zamanın önde gelen sopranosu Pauline de Ahna, bu temsildeki abartılı rolüyle dikkati çeker ve kısa bir sürede Richard Strauss onunla evlenir.
Aynı yılın sonbaharında Münih Saray Operası'mn şefi olur. Eşi, besteciliğini coşkuyla desteklemektedir. Strauss da karısı için bir çok şarkı besteler ve konserlerde ona piyano ile eşlik eder. 1894-95 yıllarında Berlin Filarmoni Orkestrası'nı yönetir ve bu dönemde, 1895-98 arası, art arda senfonik şiirleri ortaya çıkar: Tül Eulenspiegel, Zerdüşt Böyle Buyurdu (Also sprach Zarathustra), Don Kişot ve Bir Kahramanın Yaşamı. 1898'den 1908'e dek Berlin Kraliyet Operası'nı yönetir ve Berlin'de yaşar.
1900 yılından sonra Strauss'un ilgi alanı opera besteciliğidir. Hugo von Hofmannsthal ile tanışıp işbirliğine başladığı dönemdir. 1901'de ortaya çıkan tek perdelik Ateşten Yoksunluk (Feuersnot), bir ortaçağ masalı ile karışmış erotizmi, fars, parodi öğeleri taşıyan anlatımı ve alaycı karakteriyle ilgi toplar. Dört yıl sonraki Salome ise Oscar Wilde'ın aynı adı taşıyan manzum yapıtından uyarlanan, daha gelişmiş, ağırbaşlı bir operadır ve ilk temsili başarısızlıkla sonuçlanır. Strauss 1908'den sonra Gnrmisch'teki villasına yerleşir.
Orkestra şefi olarak sürekli aranılan bir sanatçı olduğu için zaman zaman çeşitli orkestraları yönetmeye gider. 1909'un güçlü yapıtı Elektm, Hugo von Hofmannsthal'ın metnine dayalı müzikal bir trajedidir. Bir 18. yüzyıl güldürüsüne dayanan Güllü Şövalye (Der Rosenkavalier) ise Richard Strauss'a ve Hofmannsthal'a büyük gelirler sağlar. Dresden'deki ilk başarılı temsilinden hemen sonra dünyadaki tüm operaevlerinin dağarcığına alınır. Naksoslu Ariadne (Ariadne auf Naxos), 1912'de yazılır. Bundan sonra Diyagilef için hazırlanmış zoraki bir bale ortaya çıkar: Joseph Efsanesi. Bu bale, Birinci Dünya Sava-şı'nın patlak verdiği gecede Londra ve Paris'te sahnelenir.
Yaşamım besteciliğe adamaya karar veren Strauss, bu arada Londra'daki tüm yatırımını yitirir. Böylece sanat yaşamında da bir inişe geçer: Bir Alp Senfonisi ve karmaşık yapıdaki Gölgesiz Kadın (Die Fraıt ohne Schatten) adlı yapıtları, 1915 ve 1919 yıllarında ortaya çıkar.
Richard Strauss, 1917'de Hofmannsthal ve Max Reinhardt ile Salzburg Festivali'ni kurar. Ardından 1918'de, Viyana Operası'nın direktörü olur. 1924'te, 1 ibre 11 o'sunu da kendi yazdığı Intermezzo adlı operada özyaşamöyküsüne değinir. Hofmannsthal ile işbirliğinin son yapıtları, Mısırlı Helena (Die agyptische Helena) ve 1929'da Hofmannsthal'in ani ölümünden az önce tamamlanan Arabella'dır.
1933-35 arasında Nasyonel Sosyalist'lerin devlet müzik bürosunun müzisyeni olarak kabul edilir. Bundan sonra Stefan Zweig'in Ben Johnson(1573-1637)'dan esinlenerek yazdığı metin üzerine Sır Saklayan Kadın (Die schweigsame Frau)'ı besteler. Ancak bu opera, 1935'teki temsilinden sonra Zweig'in Yahudi olması gerekçesiyle Nasyonel Sosyalist'ler tarafından aşağılanır ve besteci, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi bürosu tarafından görevinden alınır.
Strauss, ister istemez kendini bir politik kavganın içinde bulur. Bir yıl kadar müziğinin çalınması yasaklanır. Gelini ve dolayısıyla torunları Yahudi soyundan geldiği için Nasyonel Sosyalistlerle iyi geçinmek zorundadır. Ancak Almanya sınırları içinde gözetime alınır ve sağlık sorunları için İsviçre'ye gitmesi bile engellenir. Savaş yıllarını Viyana'da geçirir. Savaştan sonra Sir Thomas Beecham'ın Londra'da düzenlediği bir festivalde Richard Strauss, politik açıdan temize çıkartılır.
23 yaylı çalgı için Metamorfozlar'ı, savaş sırasında opera binalarının bombalanmasından etkilenerek yazar. Sonraki besteleri, pek çok bestecinin yaşam çizgisinde görüldüğü gibi giderek yalınla-şan, yeni esin kaynakları bulan, tatlı, yumuşak çalışmalardır: Capriccio adlı operası, İkinci Korno Konçertosu (ki babasının anısına yazdığı birinciye eklenir), Obua Konçertosu ve Son Dört Şarkı (1948), sanki yaşama veda etmesinin birer simgesidir. 1945-49 arasında yaşamını İsviçre'de geçirir. 85. yaş günü kutlamalarından hemen sonra 8 Eylül 1849 tarihinde, Garmisch-Partenkirchen'de ölür.
RİCHARD STRAUSS'UN SANATI
Richard Strauss'un nice besteciye göre en şanslı yönü, ilk yapıtından başlayarak ilgi görmesi ve 60 yıldan fazla bir süre, Almanya'nın en seçkin bestecilerinden biri olarak ününü korumasıdır. Bestecinin piyano parçaları, oda müziği yapıtları ve koral parçaları, lied'lerine, senfonik şiir ve operalarına göre ikinci derecede kalan çalışmalarıdır. Sayıları 150'yi aşan lied'leriyle 19. yüzyılın bir lied ustası olduğunu kanıtlamıştır. Senfonik şiirlerinde orkestra çalgılarının solo ve toplu olarak kullanımındaki etkilerini araştırmış ve orkestra topluluğunun ses boyutlarının genişletmesine ışık tutmuştur. Senfonik şiirlerinde Berlioz ve Liszt stiline bağlı kalmıştır.
Senfonik şiir tarihinde genel olarak iki çeşit programa rastlanır: Birincisi, felsefidir. Hiçbir özel olaya dayalı değildir. Fikirleri ve duyguları yansıtır. Liszt'in Prdüdler'ı gibi. İkincisi, betimsel (tasviri) programdır. Müzikle, müziğin dışındaki konuları anlatır; özel durumları, kişisel öyküleri müzikle aktarır. Berlioz'un programlı senfonilerindeki gibi. Richard Strauss, hem felsefi hem de betimsel senfonik şiirler yazmıştır.
Felsefi olanlar: Ölüm ve Değişim (Tod und Verklarung) (1889) ve Zerdüşt Böyle Buyurdu (1896) adlı yapıtlarıdır. Tül Eulenspiegel'in Neşeli Serüvenleri (1895) ve Don Kişot (1897), betimsel türe örneklerdir. Richard Strauss ayrıca kendi yaşamına değindiği otobiyografik senfoniler de yazmıştır. Örneğin: Bir Kahramanın Yaşamı (1898), kendi yaşamından kesitleri betimleyen, kendini alaya alan, eski yapıtlarından da alıntılar yapan bir senfonidir. Ev Senfonisi'nde (1903) anne-baba ve yaramaz bir bebeğin yaşamlarından bir günü betimler.
Zerdüşt Böyle Buyurdu, 30-35 dakika süren, yoğun polifonik dokuda, tek bölümlü bir fantezidir. Friedrich Nietzsche'nin üstün insan doktrini, Strauss'un müziksel imgeleme gücünü uyarmıştır. Yoğun kromatik anlatımda felsefi derinlik duyulduğu halde Nietzsche'nin felsefi dizgesinin bire bir seslerle tanımlandığı söylenemez.
Strauss, gerek senfonik şiirlerinde gerekse Güllü Şövalye'ye gelinceye kadar yazdığı operalarında Wagnefin sürekli müzik ilkesini benimsemiş, sistematik leitmotifleri kullanmış ve orkestra paletine Wagner benzeri geniş bir soluk sunmuştur. Ancak Guntram'dan sonra, Wagner'in Parsifal'de ve Yüzük dizisinde yaptığı gibi, operayı felsefi ya da dinsel doktrinlere araç olarak görmeyi reddeder. Cesaretli uyuşumsuz atılımlarla tonalite ötesine geçen, parlak renklerle bezenmiş ilk yapıtları, Salome ve Elektra'dır.
Tonalitenin sınırlarını zorlasa da yine genelde belli bir tondan kopmaz. Elektra, dışavurumculuk felsefesinin müziksel bir belgeseli gibidir. Yoğun psikolojik bunalımların müziğin yapısındaki yoğunlukla dışavurulmasıdır. Onu izleyen Salome de cinnete varan ruhsal sorunların ağırlığını müziksel kurguda yansıtır. Bunlardan sonra yazdığı Güllü Şövalye'de daha yumuşak, diyatonik bir dil kullanmayı seçmiştir. Arabella ve Capriccio gibi son operalarında Wagner etkisinden ve dışavurumculuk'tan uzaklaşıp, çağdaşlarının modasına uymuş, Yeni Klasik yapıya ve daha yalın bir anlatıma kapılarını açmıştır.
STRAUSS'UN BAŞLICA YAPITLARI
Operalar: Guntram (1894); Ateşten Yoksunluk (Feuers-not) (1901); Salome (1905); Elektra (1909); Güllü Şövalye (Der Rosenkavalier) (1911); Naksoslu Ariadne (Ariadne auf Naxos) (1912); Gölgesiz Kadın (Die Frau ohne Schatten) (1919); Intermezzo (1924); Mısırlı Helena (Die agyptische Helena) (1928); Arabella (1933); Capriccio (1942).
Bale ve diğer sahne müzikleri: Joseph Efsaneleri (Josephslegende) (1914); Schlagobers (1922); Kibarlık Budalası (Der Bürger als Edelmann) (1917).
Orkestra Çalışmaları: Senfonik Şiirler: İtalya'dan (1886); Don Juan (1889); Till Eulenspiegel'in Neşeli Serüvenleri (Till Eulenspiegels lustige Streiche) (1895); Zerdüşt Böyle Buyurdu (Also sprach Zarathustra) (1896); Don Kişot (Don Quixote) (1897); Bir Kahramanın Yaşamı (Ein Heldenleben) (1898); Ev Senfonisi (Symphonia Domestica) (1903); Bir Alp Senfonisi (Eine Alpensinfonie) (1915).
Orkestra için diğer yapıtları: 23 yaylı çalgı için Metamorfozlar (1945); Korno Konçertosu No.1 (1883); Korno Konçertosu No.2 (1942); Obua Konçertosu (1945).
Koral müzik: Alman Motetleri (1913).
Şarkılar: Orkestra eşliğinde soprano için Dört Son Şarkı (1948) ve 200'den fazla şarkı.
Oda Müziği: Piyanolu Kuvartet (1884); Çello Sonatı (1883); Keman Sonatı (1888).
Richard Strauss Resimleri
Richard Strauss operaları listesi
5 yıl önceve İngilizce Wikipedia "List of operas by Richard Strauss" maddesi. Murray, David (1992), 'Strauss, Richard' Kaynak: Stanley Sadie (ed) The New Grove...
Strauss
3 yıl önce(aşağı yukarı 1580–1631), besteci. Franz Strauss (1822–1905), Isaac Strauss, Fransız besteci. Richard Strauss (1864–1949), Alman besteci Oscar Straus (1870–1954)...
Johann Strauss II
3 yıl önceJohann Strauss II (d. 25 Ekim 1825, Viyana – ö. 3 Haziran 1899, Viyana), 19. yüzyıl Avusturyalı Klasik Batı Müziği Bestecisi. Vals Kralı olarak ün yapmıştır...
Johann Strauss II, 1825, 1827, 1835, 1841, 1842, 1844, 1849, 1853, 1862, 1870Capriccio (opera)
6 yıl önceCapriccio Alman besteci Richard Strauss tarafından hazırlanmış olan bir perdelik operadır ve alt başlık olarak "Müzik İçin bir Konuşma Konusu Parçası...
Semperoper
3 yıl öncetekrar inşa edilen Semperoper, II. Dünya Savaşı öncesindeki yıllarda Richard Strauss'un pek çok eserinin galalarına ev sahipliği yapmıştır. Savaşın son haftalarındaki...
Salome (opera)
6 yıl önceSalome Alman besteci Richard Strauss tarafından Oscar Wilde'ın orijinal Fransızca Salome oyunundan Hedwig Lachmann tarafından uyarlanan librettosuna göre...
Mezzo-soprano
3 yıl önce(Offenbach) (**) Octavian, Der Rosenkavalier (Richard Strauss) (*)(**) Orlofsky (Die Fledermaus) (Johann Strauss) (**) Sesto, La clemenza di Tito (Mozart)...
Ses türü, Bas, Mezzo-Soprano, Müzik, Soprano, Taslak, Tenor, Bas-bariton, Bariton, AltoLeo Strauss
3 yıl önceLeo Strauss (d. 20 Eylül 1899(1899-09-20) – ö. 18 Ekim 1973), Alman Yahudisi kökenli Amerikalı siyaset felsefecisi. Strauss 1930'larda nazilerden kaçarak...
Leo Strauss, Alman, Amerikan, Kişi, Taslak, Neocon