Gelibolu`da Emmiyet Amiri Hafız Şerif Bey`le Halime Hanım`ın üç çocuğundan en büyük çocuğu olarak 1915`de dünyaya geldi. Babası bir Kuvay-i Milliye`dir. Mustafa Kemal`in arkasından Anadolu`ya gidip orta cephede üç yıl savaşmışdır. İlk okul denemesini mahalle mektebinde yaşayan Angın, bu sistemdeki eğitime ancak 2 gün dayanabilmiştir. Okuma yazmayı annesinden öğrenen Refet Angın, Cumhuriyetin ilanı ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu`ndan sonra Gelibolu`da açılan iki okuldan biri olan Cumhuriyet Okulu sınavını kazanarak okula; 3`üncü sınıftan başladı, eğitimi sırasında öğretmen olmaya da karar verdi.
Mustafa Kemal Atatürk ile yolları iki kez kesişen Refet Angın, birinci karşılaşması olan ilk okul yıllarında Atatürk`ün "Büyüyünce ne olacaksın çocuk" sözüne öğretmen diye cevap verir. İkinci karşılaşmalarında ise Öğretmen Okulu öğrencisidir ve Atatürk`e "Bakın sözümü tuttum Paşam. Öğretmen olacağım işte" dediğinde Atatürk onun Gelibolu`daki küçük kız olduğunu derhal hatırlar ve bunu belirterek, ne öğretmeni olmak istediğini sorar. Matematik cevabını alınca "Hayır tarih öğretmeni olacaksın. Çünkü nesillere tarihlerini öğretmek en önemli vazifedir" sözü üzerine Refet Angın, tarih öğretmeni olmaya karar verir.
1955 - 1975 yılları arasında Ankara`da görev yapan Angın Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi Müdüreliği`ni de yürütür. Daha sonraki meslek hayatını İstanbul`da sürdüren Angın, Atatürk`ün 100`üncü yaş kutlamalarında görevlendirilir. İlk öğretmenler gününde ise yılın öğretmeni seçilir. Tarih öğretmenliğinden 1982`de emekli olan Refet Angın, Yıldız Teknik Üniversitesi senatosunun 29 Haziran 2006 tarihinde aldığı kararla onursal doktora ünvanını yapılan bir törenle almıştır.