19. yüzyıl, ipek ve çay gibi ürünler almak isteyen Batılı ülkelerin etki alanlarına giren Çinin imparatorluk otoritesinin zayıflamaya başladığı dönemdir. Qing Hanedanı batıya açılmayı önce reddetmiş, ama teknolojik açıdan zayıf olduğu bir dizi savaşı kaybettikten sonra uluslararası ticarete kapılarını açmak zorunda kalmıştır. Hanedanlığa olan güven sarsılınca, 1850de, hem Hıristiyanlıktan hem de Konfüçyüsçülükten öğeler taşıyan Taiping Ayaklanması başlamıştır. Sosyal bir devrim niteliği taşıyan hareket toprak ağalığını kaldırmış ve eşitlikçi bir çizgi takip etmeye çalışmıştır. Ama liderleri kendi aralarında anlaşamayınca hareket zayıflamış ve 1864te Mançular tarafından bastırılmıştır.
Zamanla artan yabancı karşıtlığı 1900da Boxer Ayaklanmasına ön ayak olmuştur. Gizlice Mançular tarafından da desteklenen ayaklanmaya yapılan uluslararası müdahele atmosferi iyice germiştir. Mançuların kendi çıkarları için kullandıkları milliyetçi hareket, hanedanlığın batıya karşı etkisiz kalması nedeniyle halk gözünde kendilerinin de zor duruma düşmesine neden olmuş ve nitekim 1911de sona ermiştir.
1 Ocak 1912de Çin Cumhuriyeti ülkede resmi olarak cumhuriyetin ilan edilmesiyle kurulmuştur. Sun Yat-senin liderliğinde Nankingde geçici hükümet kurulmuştur.