Pus
1. anlamı Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis:"Ortalığa ilk pus düşer düşmez dönüş saatini sezmiş gibi köy yönüne geçti ve bekledi."- A. Sayar. Bazı meyvelerin üzerinde oluşan, zamk veya sakıza benzeyen madde. Yaprakların üzerinde görülen, örümcek ağını andıran böcek veya kurt yuvası. Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun. Bazen meme başında oluşan kabuk. Parmak, inç.2. anlamı cerahat, tıb cerahat, i, i.
3. anlamı cerahat. irin.