Akciğer embolisi (akciğer embolizmi), genellikle venöz tromboemolizmin en önemli komplikasyonudur. Klinik acillerinde ve otopsilerde çok sık rastlanan bir olgudur. Postoperatif akciğer embolizmi özellikle 40 yaş üzeri hastalarda izlenir. Önceden bulunan bir vena patolojisi (varis), şişmanlık, operasyon süresi, postoperatif infeksiyonlar, kanserler akciğer embolizmi riskini arttırırlar. Embolusların %90’ı alt ekstremitelerdeki derin ven trombozundan kökenlidir (derin ven trombozu olgularının ½’si sessizdir). Kalan %10'luk bölümünde pelvis venalarından, sağ kalpten ve damar yolu açılan venalardan kökenli emboluslar rol oynar. En tehlikeli olanlar kasık (iliofemoral), uterus ve prostat çevresi venalarından kopan emboluslardır. Klinik bulgular embolusun çapıyla ve olayın süresiyle ilgilidir. Akut akciğer embolizminde çok küçük çaplı bir embolus hiçbir belirti vermez (asemptomatik). Embolusun çapı büyüdükçe sonuçları da büyür:
- Küçük embolus: geçici bir dispne ve takipne,
- Orta çaplı bir embolus: akciğer infarktı (plevra ağrısı, hemoptizi, plevral efüzyon),
- Büyükçe bir embolus: kardiyovasküler arreste (kalp durması) bağlı ansızın ölüm.
Ansızın beliren kollaps ve ölüm olgularında suçlanan “massif akciğer embolizmi” kasık (iliofemoral) venalarından gelen büyükçe bir embolusun sonucudur. Özellikle ortopedik cerrahide postoperatif dönemde ve doğumdan sonra yataktan ilk kez kalkan ve yürüyen hastalarda venalar çevresindeki kasların kasılmalarıyla yerinden koparak dolaşıma giren trombuslar çok önemlidir. Kronik kalp ya da akciğer hastalığı nedeniyle uzun süre yatmak zorunda kalan hastalar ile uzun süren yolculuklarda hareketsiz kalan yaşlılar için de massif akciğer embolizmi riski vardır.
Büyükçe bir embolus arteria pulmonalis’in ana dalındaki bifürkasyon yerine oturursa her iki akciğer kan dolaşımı engellenir. Orta çaplı çok sayıda embolus varlığında da benzer sonuçla karşılaşılır. Massif akciğer embolizmi olgularındaki akut süreç güçlü bir hipotansiyon ve şok ile hastanın birkaç dakika içinde ölümüne neden olur. Ayrıntılı olarak incelersek massif akciğer embolizmi nedeniyle akciğerin kan dolaşımı engellenir. Bu sonuç akut sağ kalp yetmezliğine yol açarken sol ventriküle gelen kan azalır. Sol ventriküle gelen kanın azalması sistemik dolaşıma gönderilmek üzere aortaya atılan kan miktarının eksilmesine neden olur. Sonuç hipotansiyon ve şoktur.
Kronik akciğer embolizminde çok küçük çaplı bir emboluslar vardır. A.pulmonalis’in çok küçük dallarını tıkarlar. Uzunca bir süre sonra pulmoner hipertansiyon ve onu izleyen sağ kalp yetmezliği (cor pulmonale) belirtileri başlar.