Prim

Kısaca: Prim mükafat, ödül. Belirli mal ve faktör fiatlarını belirli gâyelerle arttırmak sûretiyle sağlanan mâlî avantaj olarak târif edilebilir. Genellikle ücretlilere sağlanan ek gelir olarak anlaşılmakla birlikte, yatırım ve ihrâcatı desteklemek, belirli zam ve tazminâtları ifâde etmek için de kullanılır. ...devamı ☟

Prim Haritası

Prim mükafat, ödül. Belirli mal ve faktör fiatlarını belirli gayelerle arttırmak suretiyle sağlanan mali avantaj olarak tarif edilebilir. Genellikle ücretlilere sağlanan ek gelir olarak anlaşılmakla birlikte, yatırım ve ihracatı desteklemek, belirli zam ve tazminatları ifade etmek için de kullanılır. Ayrıca, özellikle menkul kıymetleri (hisse senedi, tahvil) piyasada üzerinde yazılı değerden yüksek fiatla satılması halinde meydana gelen farka da prim adı verilmektedir. Son olarak açıkladığımız anlamlardan tamamen farklı bir anlamda sosyal güvenlik kuruluşlarına(Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur) ödenen kesintilerle, sigorta ücretleri de prim olarak adlandırılır.

Prim

1. anlamı İşverence iş hacmiyle orantılı olarak ve iş yapanı isteklendirip iş hacmini ve verimini artırmak veya sonuca daha kolay ve çabuk ulaşmak amacıyla verilen para:"Kimi mutluluğu attığı golde, aldığı primde, kırdığı rekorda bulur."- H. Taner. İşçilerin ve bunları çalıştıran işverenlerin sosyal güvenlik kurumlarına ödemek zorunda oldukları ücretin belli bir yüzdesiyle belirlenen para. Pay senetlerinin asıl fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki artış.
2. anlamı s., f. (-med,- ming) fazla resmi, çok ciddi, usule fazla meraklı; f. çok resmi davranmak, ciddi tavır takınmak. primly z. fazla resmi olarak. primness i. fazla ciddiyet. ,biçimci/düzgün,xyz düzelt.
3. anlamı kurallara fazla bağlı. müsamahasız.
4. kurallara fazla bagli. müsamahasiz.

Prim

Prim İngilizce anlamı ve tanımı

Prim anlamları

  1. (noun) The privet.
  2. (v. i.) To dress or act smartly.
  3. (a.) Formal; precise; affectedly neat or nice; as, prim regularity; a prim person.
  4. (v. t.) To deck with great nicety; to arrange with affected preciseness; to prink.

Prim tanım:

Kelime: prim
Söyleniş: 'prim
İşlev: transitive verb
Türleri: primmed; prim·ming
Kökeni: origin unknown
1 : to give a prim or demure expression to
2 : to dress primly

Prim ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Dainty, Mincing, Priggish, Prudish, Puritanical, Square-toed, Victorian,

Prim

İngilizce Prim kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. estirado, remilgado; recatado, severamente modesto; ceremonioso, etiquetero v. acicalarse

Prim

İngilizce Prim kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. tiré à quatre épingle, entretenu, guindé v. collet monté; guindé, compassé; méticuleusement entretenu (jardin)

Prim

İngilizce Prim kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. steif; spröde; streng (Kleidung); prüde; zimperlich v. steif, formell, affektiert sein

Prim

İngilizce Prim kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. compassato, misurato, affettato; cerimonioso, formale v. essere pudico; essere contegnoso

Prim

İngilizce Prim kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. arrumado; limpo; delicado; hipócrita v. ostentar um ar afetado, fazer cara de santo

Prim

f. çok ciddi davranmak, resmi davranmak s. aşırı resmi, aşırı ciddi, kuralcı, aşırı düzenli

Prim

Almanca Prim kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. orderly, arranged; neat, clean; formal, proper, rigid (in behavior); sanctimonious, self-righteous, smug

Prim

Türkçe Prim kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. orderly, arranged; neat, clean; formal, proper, rigid (in behavior); sanctimonious, self-righteous, smug v. behave in a self-righteous or smug manner; have a sanctimonious appearance, appear smug n. premium, bonus, bounty, contango

Prim

İngilizce Prim kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. vormelijk, stijf ww. stiff gezicht opzetten, samentrekken, opsmukken, gemaakt doen

Prim

adj. orderly, arranged; neat, clean; formal, proper, rigid (in behavior); sanctimonious, self-righteous, smug v. behave in a self-righteous or smug manner; have a sanctimonious appearance, appear smug n. premium, bonus, bounty, contango

Prim

(ışverence) ış oylumuyla orantılı olarak ve iş yapanı isteklendirip, iş oylumunu artırmak amacıyla verilen para. sosyal sigortalar yasasına bağlı olan işçilerin ve bunları çalıştıran işverenlerin sosyal sigortalar kurumuna ödemek zorunda oldukları ücretin belli bir yüzdesiyle belirlenen paraya verilen ad. pay senetlerinin asıl fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki artış.

Prim

Almanca Prim kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. unísono (m), prima (f)

Prim

Almanca Prim kelimesinin Türkçe karşılığı.
kurallara fazla bagli, müsamahasiz

Prim

Türkçe Prim kelimesinin Fransızca karşılığı.
prime [le]

Prim

Türkçe Prim kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Prämie

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Prim algoritması
6 yıl önce

Prim Algoritması ağırlıklandırılmış ve bağlı bir çizge üzerinde minimum örten ağaç (minimum bning tree) problemine çözüm bulma algoritmalardan birisidir...

Prim algoritması, Robert C. Prim, Dijkstra, Vojtech Jarnik, Minimum spanning tree, Minimum örten ağaç, Çizge
Primum non nocere
3 yıl önce

Primum non nocere, "Önce, zarar verme!" anlamına gelen Latince deyiştir. Ayrıca primum nihil nocere olarak da kaydedilmiştir. Almanca zuerst einmal nicht...

Primum non nocere, Almanca, Fransızca, Hipokrat yemini, Latince, Tıp, İngilizce, Cura te ipsum
Türkiye'de sigorta prim afları
6 yıl önce

sosyal güvence sigorta primlerinin daha sonraki süreçlerde ödemesine olanak sağlayan, TBMM tarafında kanuna bağlanılan geçmişe dönük prim borcu ödeme hakkı...

Opsiyon (finans)
6 yıl önce

hakkını alan tarafın ödeyeceği prim konusunda bugünden anlaşırlar. Anlaşma tarihinde opsiyon hakkını alan taraf anlaşılan prim miktarını opsiyon hakkını veren...

Türkiye'de Emeklilik Sistemi
6 yıl önce

kaynaklarının ortadan kalkması üzerine kazandıkları hak. Emeklilik sayesinde, prim ya da kesenek ödeyen işçi, memur ya da bağımsız çalışanların yasayla belirlenmiş...

Sigorta
3 yıl önce

gelen sigortalılar gelecekteki hasarları karşılamak için prim adı verilen ücreti öderler. Prim tutarına, hasarlar için yapılacak ödemelerin yanı sıra,...

Sigorta, 11 Eylül Saldırıları, 1435, 1436, 1666, 1864, 1870, 1893, 1906, 1914, 1929
Sigorta hukuku
3 yıl önce

Sigorta hukuku, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde...

Depo primi
6 yıl önce

taraflardan biri tarafından diğerine iade edilmek üzere tutulan prim, bir tür depozito. Depo primine ihtiyaç duyulmasının bir nedeni, karşı tarafa güvensizliktir...

Depo primi, ABD, Muhasebe, Reasürans, Reasürans anlaşması, Sigorta