She has washed all the dishes.
They have painted the chairs.
He has eaten all the cake.
B)Üzerinden çok zaman geçmemiş, etkisi içinde bulunduğumuz anda da devam eden olaylar için kullanılır. I have cut my finger. (Kesme eylemi daha önce olmuş fakat yara hala geçmemiş ve acıyor.)
She has got a headache. (Baş ağrısı birkaç gün önce başlamış fakat hala devam ediyor.)
They have eaten their lunch. (Yemeğe daha önce başlanmış konuşma anında devam ediyor.)
I’ve cleaned my teeth. (Dişlerimi temizledim şimdi temizler.)
C)Henüz geçerliliğini yitirmemiş,süresini tamamlamamış bir dönemi ifade ederken kullanılır. “This morning, this week, today,this month, this year, this summer, this century, lately, recently”
I have been to the bank this week.
She’s (She has) eaten only once today.
Turkey has developed rapidly in this decade.
I haven’t eaten my breakfast this morning.
I have had three exams this week. (Hafta henüz bitmemiş olduğu için,ve daha da sınav olabilir)
Have you ever been to restaurant recently? (Son zamanlarda lokantaya gittin mi?)
There has been great progress in economy of Turkey recently.
There has been some changes in our country lately.
D)Kişilerin belirli eylemleri hayatlarında hiç deneyip denemediklerini sormak için kullanılır. Bu eylemlerin ne zaman yapıldığı değil yapılıp yapılmadığı önemlidir.
I have never eaten snail soup in my life.
I have never been to Mecca in my life.
My father has never been to opera.
Have you ever been to İzmir?
Has he ever eaten Kiwi?
E)”Present Perfect Tense” in ”Already, Yet” ve “Just” ile kullanımı.
“Already” ve “Just” anlam bakımından birbirine çok yakın olmakla birlikte”henüz, şimdi yenice”anlamına gelen“just”henüz biten işleri;
”zaten, çoktan, bile” anlamına gelen“already”ise bitmiş üzerinden biraz zaman geçmiş olaylar ile bir işin beklenenden daha önce yapılması durumunda olumlu cümlelerde kullanılır.
“Just” olumlu cümlelerde esas fiil ile yardımcı fiil arasında yer alır.
I have just eaten my lunch.
She has just cut herself. It is bleeding.
He has just scored a goal.
“Already” olumlu cümlelerde genellikle esas fiil ile yardımcı fiil arasında kullanılır fakat cümle sonunda da kullanılabilir.
A: Let’s have breakfast.
B:I have already had it.
A: Don’t forget to type the letters.
B:I have already typed them and posted.
A: Write your name on the list.
B:I have written already.
The children have already done their homework.
She has brushed her teeth already.
Yet: Cümlenin sonunda soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır.
Have you seen an elephant yet?
Has she cleaned the class yet?
Have the students finished the test yet?
Mustafa hasn’t finished his breakfast yet.
F)Daha önce “Simple Present Tense”ile kullanılan “ever, never, all my life, twice, once, several times, often, occasionally, always,in her life” gibi zaman zarfları”Present Perfect Tense”ile anlamları biraz değişerek kullanılır.”so far”(şu ana kadar anlamında kullanılır)
I have always eaten with my right hand. (Yaşamımın şu anına kadar daima sağ elimle yedim.)
Selma has always lived in this house. (Annem doğduğu andan şu ana kadar hep bu evde yaşadı)
I have never eaten such a delicious food in my life.
A: Have you ever had snail soup?
B: No, I have never had such a bad food.
I have been abroad several times.
She has been to the bank twice.
I have seen Ajda Pekkan only once.
It hasn’t rained so far this spring.
She hasn’t been here so far this year.
G)”For” ve “Since” ile kullanımı.
“For” olayın başladığı andan içinde bulunduğumuz ana kadar geçen süre verildiğinde kullanılır.
I have been here for ten minutes. (Olayın başlama anı ile konuşma anı arasındaki süre 10 dakikadır.)
She has been in this office for fifty years.
The children have done homework for two hours.
Mehmet has been a teacher for nineteen years.
The doctor has operated on the patient for six hours.
She has studied lesson for three hours.
“Since” ,Perfect Tensde kullanılan bir zarf olmakla birlikte “For” diğer zamanlarda da kullanılır.
I am going to Istanbul for two days. (Şimdiki zamanın gelecek zaman anlamında kullanılması)
My father has worked for that bank for ten years.(Present Perfect)
We have been living here for eleven years..
(Present Perfect Continuous)
When I left Ankara, I had lived there for two years.(Past Perfect)
When the earthquake took place, I had been having a bath in the bathroom for ten minutes.(Past Perfect Continuous Tense)
Last month, I stayed in the hospital for three days.(Simple Past Tense)
“Since” olayın başladığı an biliniyor ve veriliyorsa kullanılır.
Ahmet Fatih hasn’t been to school since June.
İsmail has lived in İzmir since 1996.
Halil İbrahim has lived in Kahramanmaraş since he was born.
The students have had an exam since early this morning.
Türkiye and Greece haven’t fought since the World War I.
He has lived in İzmir since 1950.
“Gone” ve “Been“ arasındaki kullanım farkı.
“Gone”bir kişi bir yere gitmiş ve hala orada ise yani,henüz geri dönmemiş ise kullanılır.
The boss isn’t here. He has gone to Paris.(He is still there)
The students aren’t at school they have gone home.
A: Where is Mr. Brown. He isn’t in his office.
B: He has gone to the bank. He’ll be here soon.
My father has gone to İzmir. He is there.
The President of Türkiye has gone to Albania. He is still there.
A: Where is the director, he isn’t in the office.
B: He isn’t here. He has gone to the meeting in Paris.
“Been”eğer bir kişi bir yere gitmiş ve geri dönmüş ise kullanılır. Biz Türkçe’de karşımızdaki kişiye “Nereye gittin”diye sorabiliyoruz fakat İngilizce’de soramayız onun için”Been” kullanılarak sorulur.
Where have you been to?
The teacher is here .He has been to the bank.
The president is here. He has been to New York.
A: Have you ever been to İstanbul?
(Bu cümlede karşımızdakine “gone” kullanamayız)
B: Yes I have been to İstanbul several times.
A: Where is Ahmet? He isn’t in his office.
B: He is here. He has been to the bank.
Soruları Cevaplama Yöntemi:
Have you ever seen a snake?
Yes, I have.
No, I haven’t.
Yes, I have seen a snake.
No I have not(haven’t) seen a snake.
Has Miss Green been to the bank today?
Yes, she has.
No, she hasn’t.
Yes, she has been to the bank today.
No, she hasn’t(has not) been to the bank yet.