Plug

Plug

1. anlamı i. tapa, tıkaç, tampon; (elek) fiş; k.dili yararsız şey; oto buji; yangın musluğu; tütün parçası; (argo) övme; (argo) vuruş, vurma; (argo) yumruk, dayak; jeol. volkan ağzını kapatan sert kaya; k.dili yıpranmış veya soysuz at; (argo) piston; durma.
2. anlamı tapa. tıkaç. (elektrik) fiş. buji. reklam. tıkamak. reklamını yapmak.

Plug

Plug İngilizce anlamı ve tanımı

Plug anlamları

  1. (noun) A worthless horse.
  2. (noun) A flat oblong cake of pressed tobacco.
  3. (v. t.) To stop with a plug; to make tight by stopping a hole.
  4. (noun) A block of wood let into a wall, to afford a hold for nails.
  5. (noun) A high, tapering silk hat.
  6. (noun) Any piece of wood, metal, or other substance used to stop or fill a hole; a stopple.

Plug tanım:

Kelime: plug
Söyleniş: 'pl&g
İşlev: noun
Kökeni: Dutch, from Middle Dutch plugge; akin to Middle High German pfloc plug
1 a : a piece used to fill a hole : STOPPER b : an obtruding or obstructing mass of material resembling a stopper
2 : a flat compressed cake of tobacco
3 : a small core or segment removed from a larger object
4 : something inferior; especially : an inferior often aged or unsound horse; also : a quiet steady cold-blooded horse usually of light or moderate weight
5 a : HYDRANT, FIREPLUG b : SPARK PLUG
6 : an artificial angling lure used primarily for casting and made with one or more sets of gang hooks
7 : any of various devices resembling or functioning like a plug: as a : a male fitting for making an electrical connection to a live circuit by insertion in a receptacle (as an outlet) b : a device for connecting electric wires to a jack
8 : a piece of favorable publicity or a favorable mention usually incorporated in general matter

Plug ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Chaw, Chew, Cud, Hack, Hype, Jade, Nag, Punch, Quid, Secure, Spark plug, Stopper, Stopple, Wad,

Plug

İngilizce Plug kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. tapón, obturador, taco, tampón; enchufe, clavija, conector; bujía; boca de incendio; propaganda, publicidad; balazo
v. taponar, atarugar

Plug

İngilizce Plug kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. bouchon, tampon; prise de courant, fiche électrique; cale, coin; publicité, réclame, panneau publicitaire, annonce, battage, barrage, obstruction; bouche d'incident; chasse d'eau; fréquence des relations sexuelles (Argot)
v. couvrir; bloquer, gêner; boucher; publier, annoncer,faire de la publicité; averti; frapper, cogner (Argot); tirer sur quelqu'un (Argot USA)

Plug

İngilizce Plug kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Stecker; Zapfen; Pfropfen, Stöpsel; elektrischer Stecker; Berechtigungsvorrichtung (Computer); Hinderung; Masse die eine Öffnung versperrt (Medizin); Feuerhydrant; Werbung; Geschlechtsverkehr (Slang)
v. verschließen; blockieren; verstopfen; zustopfen; Schleichwerbung machen; werben; schlagen, verhauen (Slang); eine Person mit einer Schießwaffe erschießen (USA Slang)

Plug

İngilizce Plug kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. tappo, turacciolo; tappo di gomma di lavandino; spina elettrica; presa di collegamento all'uscita di un computer (inform.); (mot.) candela; (edil.) tassello; tavoletta di tabacco compresso; pezzo di tabacco da masticare; (medic.) ostruzione, blocco; (slang) tampone; rapporto sessuale
v. turare, tappare, otturare, chiudere; tamponare; (fam) fare un'insistente pubblicità a, strombazzare; (sl) colpire con un pugno, assestare un pugno a; (sl) sparare a

Plug

İngilizce Plug kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. rolha, tampa; válvula; tomada; pino de tomada, plugue; hidrante;dispositivo ligado à saída do computador e que com a sua ajuda o programa certifica-se de que ele não é uma cópia pirata; obstrução, bloque
s. massa grumosa que obstrue uma abertura (Medicina); hidrante; propaganda; tampão (Gíria); relação sexual (Gíria)
v. tampar, arrolhar; obturar; plugar; fazer propaganda de; socar (Gíria); atirar em alguém (Gíria Americana)

Plug

f. tıkamak, tıpalamak, dolgu yapmak, reklâmını yapmak (radyo), vurmak, yumruk atmak, ateş etmek, harıl harıl çalışmak, tıkaç
i. priz, tıpa, tıkaç, fiş [elek.], buji, yangın musluğu, sifon kolu, dolgu, çiğneme tütünü, silindir şapka, satılmayan mal, vuruş, yaşlı at, yumruk, sahte para, reklâm (radyo)

Plug

Flemenkçe Plug kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. plug, plug fitting, stopper

Plug

İngilizce Plug kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. plug, prop, pin, tap, vulling, stop, contactstop, stekker, steker, ontstekingsbougie, bougie

Plug

n. cork, stopper, stopple; rubber stopper for a sink; electrical connector; dongle (Computers); obstruction, block; lumpy mass that obstructs an opening (Medicine); fire hydrant; advertisement; tampon (Slang); occurrence of sexual intercourse (Slang)
v. cap, cork; stop up, block; publicize, advertise; punch, hit (Slang); shoot a person with a gun (USA Slang)
n. plug, plug fitting, stopper

Plug

Flemenkçe Plug kelimesinin Fransızca karşılığı.
(sanitair) bouchon (m); tampon (m)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Eklenti
3 yıl önce

Plug-in, kendi başına çalışabilen bir program için, genellikle çok özel bir alanda duyulan gereklilik üzerine geliştirilen, programa yeni özellikler ekleyen...

Origin of Symmetry
7 yıl önce

rock grubu Muse 'ün 17 Temmuz 2001'de piyasaya çıkan ikinci albümüdür. "Plug-In Baby", "New Born", "Hyper Music/Feeling Good" ve "Bliss" single olarak...

Origin of Symmetry, 17 Temmuz, 2001, Matthew Bellamy, Muse, Rock, Showbiz (albüm), Mushroom Records
UPnP
3 yıl önce

UPnP, Universal Plug&Play'in kısaltması. Evrensel Tak&Çalıştır adı verilen teknoloji sayesinde birçok elektronik cihaz kolayca birbiriyle uyumlu çalışabilir...

UPnP, Bilgisayar, Elektronik, Taslak
Paste (dergi)
7 yıl önce

21. sırada yer aldı, ayrıca 2007 yılında listede yeniden yer aldı. Paste PLUG Independent Music Awards'ta 2006, 2007 ve 2008 yıllarında "yılın dergisi"...

Renault Zoe
3 yıl önce

tarihi: 4 Mart 2017.  Accounting for global cumulative sales by December 2015, plug-in electric car sales are led by the Nissan Leaf (200,000), followed by Volt/Ampera...

Grev
3 yıl önce

Study in Leadership, Organisation and the Threat of Revolution during the Plug Plot Disturbance". web.bham.ac.uk/1848 (İngilizce). George Allen & Unwin...

Grev, Toplu iş sözleşmesi
Porsche 918
3 yıl önce

2011'deki 80. Cenevre Otomobil Fuarı'nda kamuoyuna tanıtılan ortadan motorlu "plug-in hybrid" tipi süper spor otomobil. 918 Spyder'de 580 PS gücündeki buji...

Simple Service Discovery Protocol
3 yıl önce

Simple Service Discovery Protocol (SSDP) bir ev ağındaki UPnP (Universal Plug & Play) cihazlarını tespit etmeye ve ağ içerisindeki bir UPnP cihaz ise protokol...