1767'de İngiliz deniz subayı Philip Carteret'in keşfettiği Pitcairn Adası, adını burayı ilk gören denizciden almıştır. Tahiti'den Batı Hint Adalarına yük taşıyan Bounty adlı İngiliz kraliyet gemisinin tayfaları, ikinci kaptan Fletcher Christian önderliğinde ayaklandılar ve kaptan William Bligh ile ona sadık kalan denizcileri gemiden bir filikayla uzaklaştırarak Tabuai Adalarına yöneldiler. Üzerinde insan yaşamayan Pitcairn'e ulaştıktan (1790) sonra gemiyi yaktılar. Orada kendilerini unutturan ayaklanmacıların kurduğu koloniyi 1808'de ABD'li balina avcıları buldu. 1831'de Tahiti'ye yerleştirilen adalıların çoğu yeni yerlerinden memnun kalmadıkları için Pitcairn'e geri döndüler. Bundan sonra ada balina avcılarının ve ABD ile Avustralya arasında sefer yapan yolcu gemilerinin uğrak limanı oldu.1856'da nüfus fazlalığı sebebiyle ada halkının bir kısmı Norfolk Adasına taşındı. Günümüzde, Pitcairn Adasının nüfusunu ayaklanmacı gemicilerle onların Tahitili eşlerinin soyundan gelenler oluşturur.
1898'de İngiltere'nin Batı Pasifik Yüksek Komiserliği'nin yönetimine verilen ada, 1952'de bir İngiliz kolonisi olan Fiji'ye bağlandı. Fiji'nin 1970'te bağımsızlığını kazanması üzerine, Yeni Zelanda'daki İngiliz büyükelçisi Pitcairn valisi sıfatıyla adanın yönetimini üstlendi.