Pike

Kısaca: Pikei. (fr. pique). ...devamı ☟

Pike Haritası

Pikei. (fr. pique). Tekstil. Birbiri üzerine uygulanan ve kabartma desenler yapacak şekilde noktalarla birleştirilen iki doku­madan meydana gelmiş pamuklu kumaş. Ii «İğne ardı» denilen el işine benzer de­senlerle süslü, kalın pamuklu kumaş. Bu kumaştan yapılmış yatak örtüsü. Sıf. Bu kumaştan yapılan: Üzerine pike bir örtü örtüldü ve kağıtlar ortaya çıktı (Sabahattin Ali). Pike silindir, pelüş ve kadife gibi uzun tüylü bazı kumaşların ya­pımında kullanılan, üstü çok ince iğnelerle donatılmış silindir. Pike tafta, dantel taklidi bir çeşit ipekli kumaş, (ajurlu taf­ta da denir.)

PİKE i. (fr. piquer, dalmak, dikine inmek’ten pique). Havc. Bir uçağın, çok bü­yük bir açı altında hızla inişe geçmesi. (pike uçuşu, pike yapmak veya pikeye geçmek de denir.) — Ask. havc. Pike bombardımanı veya yarı pike bombardımanı, bir hedefe saldı­ran bombardıman uçağının, hedef üzerine hızla dalıp (pikede 60°, yarı pikede 30°’lik açı altında), pikeden çıkış noktasına en ya­kın yerde . bombalarını atmasına dayanan bombardıman usulü: Almanların «Stuka»sı, 1940′ta, pike bombardımanına en elve­rişli uçaktı. (Bu usul sonradan, hücum* ve hava destek* uçakları tarafından uygu­lanır oldu.) — Koreograf i. Gövdenin bütün ağırlığını, yere tabanıyle basan bir ayağa vererek, öbür ayağın parmak uçları öne, arkaya ve­ya yana değdirmeğe dayanan dans hareketi. — Oyun. Pike yapmak, bilardoda, masaya dikey durumda tutulmuş ıstaka ile topa vurmak. (Topu öteki toplardan birinin üs­tünden atlatmak veya vuruş yapılan topun eğri gitmesini sağlamak için, bantlı veya bantsız pike vuruşu yapılır.) — Havc. Pike sırasında uçak. büyük aerodinamik kuvvetlerin etkisinde kalarak tahrip olabilir. Bu yüzden pilot, her uçak için ayrı olan ve «kritik hız» de­nilen bir limit hızı geçmeyecek şekilde, pi­ke açısını ve motor devrini kontrol etmek zorundadır.

Pike

1. anlamı Kabartmalı pamuklu kumaş. Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü. Bu kumaştan yapılan:"Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük."- R. N. Güntekin. Uçak yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inme. Uçak yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırma. Yüksek bir yerden suya dik olarak dalma. İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık.
2. anlamı i. turnabalığı, zool. Esox lucius. ,mızrak/turnabalığı/zirve,xyz mızrak sapla.
3. anlamı mızrak. kargı. turnabalığı.
4. mızrakturnabalığı. mizrak. kargi. turnabaligi.

Pike

Pike İngilizce anlamı ve tanımı

Pike anlamları

  1. (n. & v.) A pointed or peaked hill.
  2. (n. & v.) A pointed head or spike; esp., one in the center of a shield or target.
  3. (n. & v.) A foot soldier's weapon, consisting of a long wooden shaft or staff, with a pointed steel head. It is now superseded by the bayonet.
  4. (n. & v.) A pick.
  5. (sing. & pl.) A large fresh-water fish (Esox lucius), found in Europe and America, highly valued as a food fish; -- called also pickerel, gedd, luce, and jack.
  6. (n. & v.) A large haycock.
  7. (n. & v.) A hayfork.
  8. (n. & v.) A turnpike; a toll bar.

Pike tanım:

Kelime: pike
Söyleniş: 'pIk
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, from Old English pIc pickax
1 : PIKESTAFF 1
2 : a sharp point or spike; also : the tip of a spear
- piked /'pIkt/ adjective

Pike

İngilizce Pike kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. pica, chuzo, garrocha, suizón; carretera de peaje s. lanza, pica v. atacar, herir con pica

Pike

İngilizce Pike kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. pique (f), brochet (m), pic (m), piqueur (m), porte sur la route (f), v. piquer, 're't'''en'ir, avoir, contenir, conserver, garder, occuper, résister, combattre, durer, continuer, rester, receler, ravaler, valoir pour

Pike

İngilizce Pike kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Hecht (Zoologie); Zahlstelle; Mautstelle; Mautstraße; gebührenpflichtige Straße n. Pieke, Spieß (Militärhistorie) v. aufspießen

Pike

İngilizce Pike kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Itt) luccio v. uccidere con una picca

Pike

İngilizce Pike kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. estrada de pedágio; pedágio; lúcio (peixe); pico de montanha s. lança, pique v. ferir com o pique

Pike

i. turnabalığı, balıklama atlama, kargı, mızrak, kazma, paralı yol, köprü parası, zirve (brit.), kuru ot yığını

Pike

Almanca Pike kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. pike

Pike

Türkçe Pike kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. summit of a hill; type of large freshwater fish; toll road, turnpike; tax, tariff n. spear, lance; javelin, bayonet v. hit with a javelin, pierce with a spear

Pike

İngilizce Pike kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. piek, spies, heuveltop, tol, tolboom, tolweg, snoek ww. piek : met een piek doorboren, lopen, wandelen

Pike

kabartmalı pamuklu kumaş; (uçak) yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inme; yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırma. bu kumaştan yapılan yatak örtüsü. bu kumaştan yapılan.

Pike

Almanca Pike kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. pique (f)

Pike

Almanca Pike kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. picca (f)

Pike

Almanca Pike kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. pica (f), garrocha (f), vara (f)

Pike

Almanca Pike kelimesinin Türkçe karşılığı.
i. mızrak (f)

Pike

Türkçe Pike kelimesinin Fransızca karşılığı.
piqué [le]; courtepointe [la]

Pike

Türkçe Pike kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Pique

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.