Peyke i. (fars. pay-guh’tan). Genellikle eski kahvelerde ve evlerde bulunan, duvara bitişik alçak tahta kerevet: Bir hanın kahvesinde peykeler üzerinde yatıp kalkıyorum (Kemal Tahir). İki ihtiyar geniş ve üzeri hasırla örtülü peykenin üzerinde bağdaş kurmuşlar, elleri çenelerinde düşüne düşüne dama oynuyorlardı (Sabahattin Ali).
peyke
Osmanlıca peyke kelimesinin Türkçe karşılığı.
f. Tahta sedir.
peyke
Türkçe peyke kelimesinin İngilizce karşılığı.
(backless, wooden) bench (set against a wall in a house or kahve).
peyke
genellikle eski kahvelerde ve evlerde bulunan, duvara bitişik alçak, tahta sedir, kerevet.
peyke
Türkçe peyke kelimesinin Almanca karşılığı.
die Sitzbank