Persecutor

Persecutor

1. anlamı eziyet etmek. acı çektirmek. işkence etmek. sıkıntı vermek.
2. anlamı zalim.

Persecutor

Persecutor İngilizce anlamı ve tanımı

Persecutor anlamları

  1. (noun) One who persecutes, or harasses.

Persecutor tanım:

Kelime: per·se·cute
Söyleniş: 'p&r-si-"kyüt
İşlev: transitive verb
Türleri: -cut·ed; -cut·ing
Kökeni: Middle English, from Middle French persecuter, back-formation from persecuteur persecutor, from Late Latin persecutor, from persequi to persecute, from Latin, to pursue, from per- through sequi to follow -- more at SUE
1 : to harass in a manner designed to injure, grieve, or afflict; specifically : to cause to suffer because of belief
2 : to annoy with persistent or urgent approaches (as attacks, pleas, or importunities) : PESTER
synonym see WRONG
- per·se·cu·tee /"p&r-si-"kyü-'tE/ noun
- per·se·cu·tive /'p&r-si-"kyü-tiv/ adjective
- per·se·cu·tor /-"kyü-t&r/ noun
- per·se·cu·to·ry /-kyü-"tOr-E, -"tor-; -"kyü-t&-rE/ adjective

Persecutor ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Tormenter, Tormentor,

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. perseguidor, martirizador

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. persécuteur; ennemi

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Verfolger; Peiniger

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. persecutore

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. perseguidor; inoportuno

Persecutor

i. eziyet çektiren, zorba, zalim, işkenceci

Persecutor

İngilizce Persecutor kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. vervolger

Persecutor

n. oppressor, harasser; enemy, foe

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.