Pas
1. anlamı Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde:"Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu."- S. F. Abasıyanık. Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka, bar. Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz.2. anlamı i., Fr. dansta adım veya figür; dans; ileri geçme hakkı.