Park
1. anlamı Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlık ve çiçekli büyük bahçe, millet bahçesi:"Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel."- S. F. Abasıyanık. Otopark. Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi. Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer.2. anlamı i., f. park, umumi bahçe; ask. ordu mühimmatının biriktirildiği yer; lunapark; vahşi hayvanlar için çitle ayrılmış geniş saha; f. arabayı park etmek: A.B.D., (argo) koymak; bir araya biriktirmek; park içine koymak. parking lot araba park yeri. p.
3. anlamı park. yeşil alan. park etmek. koymak. bırakmak.
4. park.