Ülkemiz bu Sözleşmeyi 28 Ekim 1960 yılında imzalamış ve 16 Ekim 1961 yılında da gerekli hukuksal prosedürü tamamlayarak Sözleşmeye Taraf olmuştur. Hemen hepsi Batı Avrupa ülkelerinden oluşan, Sözleşmeye Taraf 15 ülke bulunmaktadır. (Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, Norveç, Portekiz, İspanya, İsveç, Türkiye, UK, Slovenya). Bu Sözleşmenin Sekreteryası OECD tarafından yürütülmektedir.
Bu Sözleşmenin amacı; bir Taraf ülkenin hukuki yetkisi altındaki nükleer tesislerin işletilmesi veya nükleer maddelerin taşınması sırasında, o ülkedeki veya diğer Taraf ülkelerdeki “üçüncü şahısların” zarar görmesi durumunda, bu zararların tazmin edilmesini sağlayan uluslararası bir sistem kurmaktır. Zararın ve tazminin kapsamını, tazmin miktarlarını, tazminatın sorumlularını ve tazmin etme sistemini belirleyen hükümler içermektedir. İşleticileri yükümlü kılan bir sigortalama sisteminin kurulmasını öngörmektedir. Sınırlı mali yükümlülükler getirmekte ve bu yükümlülük miktarları tesisin türüne veya taşınan maddenin riskine göre değişmektedir. Taraf ülkeler, bu Sözleşmede öngörülen hükümler uyarınca gerekli yasal ve idari tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır. Bu konuda aksaklık gösteren ülkenin hukuki yetkisi altındaki nükleer tesislerin işletilmesi veya nükleer maddelerin taşınması sırasında o ülkedeki veya diğer Taraf ülkelerdeki üçüncü şahısların zarar görmesi durumunda o ülkenin hükümeti zararın tazmininden doğrudan sorumlu olmaktadır.
Paris Sözleşmesi 29 Temmuz 1960’ta imzaya açılmış, 1964’te bazı değişiklikler yapılmış ve 1968’te yürürlüğe girmiştir. 1982’de revize edilmiş hali şu an yürürlükte olan halidir. Bununla birlikte, beliren ihtiyaçlar ve değişen şartlar ışığında 1999 yılında yeni bir revizyon çalışması başlatılmış, bu çalışma 2003 yılının başında sonuçlanmış ve 12 Şubat.2004 tarihinde Taraf ülkelerce imzalanmıştır. Bu revizyonun ülkemiz açısından yürürlüğe girmesi için TBMM tarafından onaylanması gerekmektedir, bu konudaki çalışmalar Dışişleri Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir.
Paris Sözleşmesinin yeni revize halinde özetle; “zarar” tanımı genişletilmiş, tazminat miktarları oldukça arttırılmış ve tazmin sistemi ağırlıklı olarak işleticiye sorumluluk yükleyecek şekilde iyileştirilmiştir.