Osmanlıcılık

Kısaca: Osmanlıcılık, Bütün Osmanlı vatandaşlarını ırk, din ve dil ayrımı yapmadan eşit kabul eden siyasi akım ...devamı ☟

osmanlıcılık
Osmanlıcılık

Osmanlıcılık, Bütün Osmanlı vatandaşlarını ırk, din ve dil ayrımı yapmadan eşit kabul eden siyasi akım

Tanzimat döneminin sonlarına doğru bazı Osmanlı aydınları Genç Osmanlılar adıyla bir cemiyet kurdular. Daha sonra siyasi faaliyette bulunmaya başladılar. Onlara göre milliyet isyanlarını durdurup ülkenin bütünlüğünü korumak için devletin sınırları içinde yaşayan bütün milletleri Osmanlıcılık düşüncesi etrafında toplamak gerekiyordu. Bunun için dil, ırk ve din farkı gözetmeden herkesin aynı hak ve yetkilere sahip olması şarttı. Bu yapılırsa Osmanlı birliği gerçekleşir ve devlet yıkılmaktan kurtulabilirdi. Bu düşünceler ancak meşrutiyet yönetiminde uygulanabilirdi.

Osmanlıcılık, milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı ortaya atılmış bir fikir akımıdır.

II. Mahmut`un "Ben tebamdaki din farkını ancak camilerine, havralarına ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim!" sözleri bu fikrin pratikteki en önemli göstergesidir. Osmanlı toplumunu kaynaştırmayı hedefleyen Osmanlıcılık akımı, fertlerin sosyal siyasi ve hukuki eşitliklerini sağlamak için faaliyet göstermiştir.

Bu amaçla iki önemli çalışma yapıldı:



Böylece meşrutiyet fikri ve programı yürürlüğe girmiş oldu. Osmanlıcılık fikrine taraftar olanlar, bütün Osmanlıların siyasi birliğini gerekli görüyorlar ve ortak yurt gereğini savunuyorlardı.

İlk Anayasanın yürürlüğe girmesiyle Osmanlı toplumunda hukuki bir eşitlik, ilk meclisin açılmasıyla da siyasi bir eşitlik sağlanmıştır.

Osmanlıcılık fikrini zayıflatan ilk büyük etki 1877 -1878 Osmanlı-Rus savaşı ve bu savaşın sonuçları oldu. Bu savaş sırasında Balkanlarda Osmanlı egemenliğinde yaşayan Hıristiyanların Müslümanlara kötü davranmaları, Rusların Rum ve Ermenileri kışkırtmaları, Müslüman halkta Hıristiyanlara karşı sert bir tepki doğurmuştu.

II. Abdülhamit`in meşrutiyet yönetimine son vermesinde bu gelişmelerin büyük etkisi olmuştur. I. Balkan Savaşı Osmanlıcılık akımına kesin darbe vuran en önemli olay olmuştur. Milliyet duygusunun ve milliyetçilik akımının çok etkili olduğu bu dönemlerde Osmanlıcılık akımının başarılı olması beklenemezdi.

Kaynaklar

Vikipedi

osmanlıcılık

tanzimat'tan sonra gelişen ve osmanlı ımparatorluğu sınırlarındaki tüm etnik grupların kendilerini "osmanlı" saymaları gerektiğini savunan düşünce akımı.

misafir - 9 yıl önce
Osmanlıcılık, Osmanlı imparatorluğu içindeki tüm etnik grupların üzerinde bir "Osmanlılık" duy­gusunu ve bu duyguya paralel olarak bir "Osmanlı Milletini" ortaya çıkararak Osmanlı Devleti'nin men­faatleri doğrultusunda gayret sarf etmelerini sağlamaya yönelik bir düşünce akımıdır. Bu düşüncenin savunulmaya başlandığı Tanzimat döneminde, imparatorluk içindeki değişik etnik grupların Batı dev­letlerinin desteğini alarak bağımsızlığa yöneldikleri göz önüne alınırsa; Osmanlıcılık fikrini ileri süren devlet adamlarının bu yolla iç çekişmeleri yavaşlatmak ve dış baskıları da hafifletmeye çalıştıkları gö­rülecektir. Bir Osmanlı milleti oluşturma politikası Sultan II. Mahmut'un "Ben tebaamın Müslüman olanını camide, Hristiyan olanını kilisede, Yahudi olanını havrada fark ederim. Aralarında başka bir güna fark yoktur. Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kavidir ve hepsi gerçek evladımdır." diyordu. 1839'da ilan edilen "Gülhane Hattı Hümayunu"nda bu fikir prensip olarak da tespit edilmiş oldu. Dola­yısıyla Osmanlıcılık fikrinin esas gelişimi dönemi de Tanzimat'tan sonradır. Ancak, Osmanlı devlet adamlarının bu tezlerini sistematik olarak savundukları söylenemez. Bununla birlikte; Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler, pek çok konuda birbirlerinden farklı düşünmelerine karşın; "Osmanlıcılık" fikrinin ana programı şu şekilde özetlenebilir: Bütün Osmanlılar hukuken eşittir. Hukuk ve hürriyetleri teminat altına alınır. Toplum zulümden kurtulup, ezel" ve beşer" olan adalete mazhar edilir. Bütün Osmanlı vatandaş­ları vatan sevgisi ile birleştirilir. Bu maksadın sağlanması için meşruti idareye getirilecektir. Bu maksat­ların elde edilmesi için şiddet yoluna başvurulmaz, fitne çıkarılmaz ve ikna yoluyla çalışılır. Dikkat çekici olan, İslamcıların ve Batıcıların da Osmanlıcılığı savunuyor olmasıdır. Örneğin; Osmanlıcılığın gerekli bir politika olduğunu savunan İslamcı Süleyman Nazif "Cengiz Hastalığı" adlı makalesinde "Bizim damarlarımızda bugün hususi bir kan vardır ki o da Osmanlı kanıdır" derken; Batı­cı Celal Nuri, Osmanlıcılığı eleştirenleri kınarken "...Bunun gibi Osmanlıcılık, yani anasırın müsavatı siyaseti de bırakılamaz. Böyle bir sakim (yanlış) politika milletleri herc-ü merc (altüst) edeceği gibi Avrupa'yı hususuyla bazı akvam-ı Osmaniye'ye hamilik eden düvel-i muazzamayı aleyhimize sevk eder..."der. Yusuf Akçuraoğlu ise; Üç Tarz-ı Siyaset adındaki eserinde Osmanlıcılık fikrini gerçekçi bulmadı­ğını "...muhtelif cins ve dine mensup olup şimdiye kadar birbirleriyle kavga ve savaştan hali kalmayan unsurların şimdiden sonra kaynaşmalarının mümkün olmadığı..." yolundaki sözleri ile ifade etti. Atatürk de Osmanlıcılık fikrinin uygulanamayacağını şu sözleri ile ortaya koymuştur: "...Osmanlı imparatorluğu içindeki muhtelif kavimler hep milli akidelere sarılarak, milliyet mefkuresinin kuvvetiyle kendilerini kur­tardılar. Biz ne olduğumuzu, onlardan ayrı ve onlardan yabancı bir millet olduğumuzu sopa ile içlerin­den kovulunca anladık... Anladık ki kabahatimiz kendimizi unutmaklığımızmış. Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak kendi benliğimize ve milletimize bu hürmeti gösterelim. Bilelim ki milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin şikarıdır, (ganimetidir)". Osmanlıcılık fikrinin en önemli hedefleri Mithat Paşa ve arkadaşlarının da gayretleriyle 1876'da Kanun-ı Esasî'nin ilanıyla gerçekleşti. Fakat Osmanlıcılığın zaferi olarak görülen bu hareket uzun sür­medi. II. Abdülhamid'in, Osmanlıcılık fikrinin zararlı olduğu kanaatına varması; Meşrutiyet idaresine ara vermesi ve yeniden bütün yetkileri kendisinde toplayarak İslamcılık fikrini ön plana çıkarması ve özellikle toplumun temel nüvesini oluşturan Türklerin Osmanlıcılık fikrine sıcak bakmaması bu fikrin öneminin kaybolmasına sebep olmuştur.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Osmanlıcılık
3 yıl önce

Osmanlıcılık, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ulusları ve unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlamış bir ideolojiydi. Tanzimat...

Osmanlıcılık, 1877, 1878, Genç Osmanlı, I. Balkan Savaşı, II. Abdülhamit, II. Mahmut, Kanun-u Esasi, Meclis-i Mebusan, Meşrutiyet, Milliyetçilik
Yeni Osmanlıcılık
3 yıl önce

Yeni Osmanlıcılık veya Neo-Osmanlıcılık, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun dini, kültürel ve politik mirasını sahiplenmesi gerektiğini savunan emperyalist...

Batıcılık
3 yıl önce

yakın ve iyi ilişkiler kurulmasını zorunlu kılar. Batıcılık özellikle Osmanlıcılık ile birçok alanda benzerlik taşır ve bu yüzden onunla birlikte aynı görüşün...

Munis Tekinalp
3 yıl önce

Farklı zaman aralıklarında farklı hareketlerin ideologlarından biri oldu: Osmanlıcılık, Türkçülük ve Kemalizm. Başlangıçta, kökenlerine bakılmaksızın tüm Osmanlı...

Munis Tekinalp, Moiz Kohen, 1883, 1961, 2004, Balkan Savaşı, Biyografi, Düşünür, Fransa, Liz Behmoaras, Selanik
ülkücülük
3 yıl önce

Ülkücülük veya Türkeşçilik, Milliyetçi Hareket Partisinin Osmanlıcılık ve Türkçülük ile İslamcılık üzerine temellenmiş kurucu ideolojisidir. Adının kökenleri...

İœlkücülük, 1945, Emperyalizm, 9 Işık, Irak Türkmenleri, Türkçülük, Azeriler, Faşizm, Liberalizm, Alparslan Türkeş, Ziya Gökalp
Anadoluculuk
7 yıl önce

milliyetçiliği, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı sırasında güçlenen ümmetçilik, Osmanlıcılık ve Turancılık gibi akımlara tepki olarak gelişmiştir. Irk esasına dayanmak...

Osmanlı (Anlam ayrımı)
7 yıl önce

yüzyıllarda farklı kişiler tarafından farklı tarihlerde yayınlanan gazeteler. Osmanlıcılık, bütün Osmanlı tebaasının din ve mezhepten bağımsız olarak eşit yurttaşlık...

Ali Berktay
7 yıl önce

Sürecinde Osmanlı Kentleri, Türk Tarih Tezi’nden Türk İslam Sentezine, Osmanlıcılık, Ulusçu Akımlar ve Masonluk, Bank-ı Osmanî-i Şahane, André Autheman Duvar...