Organize suçun tanımlanmasına yönelik, bugüne kadar yapılan tüm çalışmalar, büyük ölçüde başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak, yine de “organize suç” kavramı kullanılmadan önce, bu kavramı oluşturan birkaç unsurun biraraya gelmesi gerekmektedir.
Öncelikle organize suçlara karışanlar, sürekli suç işlemek amacıyla matuf olarak biraraya gelmelidir. Sonra, bu şahıslar illegal yollardan yasal malların elde edilmesi için organize suçlara karışmalıdır. Bu yüzden bu örgütler arasındaki işbirliği ve yapılanma çok büyük önem arzetmektedir. Son olarak da; suçlular kendi ekonomik faaliyetlerini daha rahat yürütebilmek için şiddet kullanımı ve düzeni çürütme yöntemini seçmektedirler. Bunun için de, bazen güvenlik güçlerine ve siyasetçilere rüşvet verme ve stratejik, güçlü noktalara ulaşma ihtiyacını hissetmektedirler.YUKARI
Organize bir suç grubunun uluslararası bir nitelik taşıması için;
1. Liderler tarafından yayınlanan amaçların birden çok ülkeyi etkilemesi,
2. İşlenen suçların bir ülkede başlayıp, diğer bir ülkede sona ermesi,
3. Faal bir grubun lojistiğinin ve/veya kaynaklarının yurtdışından gelmesi,
4. Mağdurlarının değişik ülkenin vatandaşları ya da uluslararası bir topluma ait olması,
5. Verilen hasarların ve kayıpların değişik ülkeleri veya milletlerarası teşkilatları etkilemesi gerekmektedir.
Bu temel unsurlar üzerinde genel olarak mutabakata varılmıştır. Ancak, suç örgütlerinin boyutu ve yapılanmasına yönelik diğer birçok husus üzerinde halen tartışmalar sürmektedir. Bir görüş, bu tip örgütlerin hiyerarşik ve geleneksel bir yapı arzettiğini savunurken, çoğunluğun savunduğu diğer bir görüş ise, bu örgütlerin esnek olduğu, katı bir yapılanma biçimi olmadığı hususunda birleşmektedir.YUKARI
Suç endüstrisinin, yasal iş imkanlarından yasa dışı çıkarlar sağlamak üzerine kurulduğu ve bu endüstrinin de suç örgütleri tarafından yönetildiği gözönüne alınırsa, bu örgütlerin faaliyetlerini uluslararası alana taşıması ve sonucunda da gelişmesi son derece normaldir. Günümüz dünyasında ticaret ve tüketici taleplerinin küreselleşmesi, suç örgütlerinin faaliyet alanlarını ulusal düzeyden uluslararası düzeye taşımasına sebebiyet vermiştir. Suç örgütleri, adli ve polis yapılarının yetersiz ve zayıf olduğu ülkelerden birini merkez olarak seçerek, buralardan illegal faaliyetlerle elde edilecek kazançların yüksek olduğu piyasalara ulaşma gayretindedirler. Sonra, bu yasa dışı kazançları bankacılık ve diğer finansal sistemler vasıtasıyla yasal düzenlemeleri bulunmayan merkezlerde işleme sokmaktadırlar.
Bir ülkeye yerleşen ve iyi pazar imkanlarının bulunduğu diğer ülkelerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin oluşumu, analistlerin bu tip örgütleri “uluslararası suç örgütleri” olarak adlandırmasına yol açmıştır.YUKARI
Uluslararası suç örgütleri, global ekonomik faaliyetler üzerinde belirgin ve etken bir rol oynamakta olup, tüm dünyayı ilgilendiren, hatta bazı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gayrisafi milli hasılalarından daha yüksek kazanç sağlayan uyuşturucu kaçakçılığı ve üretimi gibi endüstrilerde anahtar rol oynamaya başlamıştır. Bu örgütlerin ortak özelliği, yasa dışı ürünler, yasal ürünlerin yasa dışı kaçakçılığı ve yasal ürünlerin hırsızlığı veya bu üç tür faaliyeti de içerecek şekilde hukuki alt yapısı ve düzenlemesi olmayan kapitalist şirketlerle ilgilenmeleridir. Bu örgütlerin iyi bir şekilde etüd edilmesinde dikkat edilmesi gereken ilk en önemli nokta, bu örgütlerin kendi şirketleri bünyesinde suçluları toplaması ve bu şirketlerin sınır ötesine yayılmasıdır.
Bir başka ifade ile uluslararası suç örgütlerinin temel amacı, uluslararası şirketlerde olduğu gibi fayda ve kazancın sağlanmasıdır. Bunun için de, hem kazançlarını maksimize etmek hem de illegal faaliyetlerini rahat bir şekilde yürütebilmek için sınırlar ötesine yayılarak, yoğun ekonomik faaliyetlerle ilgilenmektedirler.