1. anlamı i. sulu çamur; okyanus diplerinde bulunan ve böcek kabuklarından meydana gelmiş sulu çamur; bataklık; sepicilikte kullanılan meşe kabuğu suyu; sızıntı, sızan şey. oozy s. sızıntılı; sızdıran; sulu çamur gibi. ,balçık,xyz ak/akıt. 2. anlamı sızıntı. sızmak. sızdırmak. sulu çamur. balçık. bataklık.
Ooze
Ooze tanım:
Kelime: ooze Söyleniş:'üz İşlev:noun Kökeni: Middle English wose, from Old English wAse mire; akin to Old Norse veisa stagnant water 1 : a soft deposit (as of mud, slime, or shells) on the bottom of a body of water 2 : a piece of soft wet plastic ground
Ooze
İngilizce Ooze kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. légamo
v. exudar, destilar, efluir, escurrirse, filtrarse, infiltrar, percolarse, rezumar, trazumar, trazumarse
Ooze
İngilizce Ooze kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. limon; boue; suintement
v. dégoutter; suinter (lumière, liquide); laisser fuir (information)
Ooze
İngilizce Ooze kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Schlick (Flußgrund); Blase; Sickern
v. sickern; quellen; heraus triefen; ausstrahlen; ausströmen
Ooze
İngilizce Ooze kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. stillicidio; liquido che filtra; (Conc) liquido da concia
v. colare, stillare, fluire lentamente, filtrare; trasudare; trapelare; (fig) rivelare, far trasparire, far trapelare; (fig) svanire lentamente, dileguarsi
Ooze
İngilizce Ooze kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. lama, lodo (na beira do rio); vasa; destilação; infusão
v. ressumar, gotejar; esvair-se (luz, líquido); deixar escapar, revelar (informação)
Ooze
f. sızdırmak, kaçırmak, sızmak, duyulmak
i. sızma, sızıntı, sızan şey, meşe kabuğu suyu (dericilik), sulu çamur, dip çamuru (deniz vb.)
n. mud, mire, muck (as on the river or ocean bottom); act of oozing; sweat, seepage; that which oozes
v. flow slowly; emit, discharge, give off light or liquid; leak information; exude, radiate