Okşamak
1 . Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak:"Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor."- H. Taner.
2 . mecaziHafifçe dövmek:
"Bir gün hani bir huysuzluk ettiği zaman, al eline, biraz okşayıver."- B. Felek.
3 . mecaziBir kimseyi hoşnut etmek:
"Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı."- Ç. Altan.
4 . eski dilBenzemek, andırmak, hatırlatmak:
"Bu iki sarı birbirini okşuyor."-