Nucleus

Nucleus

1. anlamı (i.) (çoğ. nuclei) öz, iç; nüve, çekirdek; cevher, esas; (fiz.) çekirdek, atomun merkez kısmı; (astr.) kuyrukluyıldızın parlak başı; (anat.) omurilik veya beyinde sinir hücreleri yığını. ,çekirdek/öz.
2. anlamı çekirdek. öz. esas.

Nucleus

Nucleus tanım:

Kelime: nu·cle·us
Söyleniş: 'nü-klE-&s, 'nyü-
İşlev: noun
Türleri: plural nu·clei /-klE-"I/; also nu·cle·us·es
Kökeni: New Latin, from Latin, kernel, diminutive of nuc-, nux nut -- more at NUT
1 : the small brighter and denser portion of a galaxy or of the head of a comet
2 : a central point, group, or mass about which gathering, concentration, or accretion takes place: as a : a cellular organelle of eukaryotes that is essential to cell functions (as reproduction and protein synthesis), is composed of nuclear sap and a nucleoprotein-rich network from which chromosomes and nucleoli arise, and is enclosed in a definite membrane -- see CELL illustration b : a mass of gray matter or group of nerve cells in the central nervous system c : a characteristic and stable complex of atoms or groups in a molecule; especially : RING the naphthalene nucleus d : the positively charged central portion of an atom that comprises nearly all of the atomic mass and that consists of protons and neutrons except in hydrogen which consists of one proton only
3 : the peak of sonority in the utterance of a syllable

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. núcleo, cogollo

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. noyau, partie centrale ou fondamentale d'run objet; partie centrale et solide d'une comète, partie centrale d'une galaxie (Astronomie); partie différenciée de la cellule (Biologie), embryon; partie centrale de l'atome constituée de protons et de neutrons (Physique)

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Zellkern, Kern

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. nucleo; nocciolo, centro; (fig) punto di partenza

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. núcleo

Nucleus

i. atom çekirdeği, çekirdek, nüve, öz, sinir hücreleri yığını

Nucleus

İngilizce Nucleus kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. kern, pit, maas

Nucleus

n. kernel, central and most significant part of a whole; positively charged heart of an atom (Physics); core of a cell containing DNA and RNA (Biology); core of the head of a comet (Astronomy)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Trigeminal sinir
3 yıl önce

katılır. Duyu çekirdekleri nucleus spinalis nervi trigemini nucleus principalis (pontinus) nervi trigemini (asıl çekirdek) nucleus mesencephalicus nervi trigemini...

Fasiyal sinir
3 yıl önce

parasempatik lif bağlantısı sağlar. Nucleus nervi facialis (motor çekirdek) Nucleus solitarius (sensitif çekirdek) Nucleus salivatorius superior (parasempatik...

Konjugasyon çeşitleri
6 yıl önce

tane haploid nucleus oluşturur 4 nucleustan 3 tanesi ortadan kalkar Kalan tek haploid nucleus mitozla iki nucleus oluşturur Bu nucleuslardan biri kalıcı...

Sinir hücresi
3 yıl önce

Soma, dendritler, akson ve terminal butonlar. Soma bölgesinde çekirdek (nucleus) ve hücrenin yaşamsal işlevlerini sağlayan mekanizma bulunur. Dendiritler...

Sinir hücresi, Akson, Hücre biyolojisi, Nöron, Çift makalelerin birleştirilmesi, Sinir sistemi, Dendrit
1,3-Diklorobenzen
3 yıl önce

de meydana gelir. ^ U. Beck, E. Löser "Chlorinated Benzenes and other Nucleus-Chlorinated Aromatic Hydrocarbons" in Ullmann's Encyclopedia of Industrial...

I Robot (albüm)
7 yıl önce

4:06 "Breakdown" – 3:50 "Don't Let It Show" – 4:24 "The Voice" – 5:24 "Nucleus" (enstrümantal) – 3:31 "Day After Day (The Show Must Go On)" – 3:49 "Total...

Triton
3 yıl önce

sıyah lekelere neden olur. --> SO.6000 Triton, Triton X-100, A tritium nucleus, particularly one used as a bombarding particle or emitted in a nuclear...

Triton, Neptün, Triton (mitoloji), Triton (uydu), Umi no Triton, Triton (comics), Tritón, Triton (The Little Mermaid), Tritium, Triton (novel), Triton (band)