Çatalhöyük Yerleşmesi
Çatalhöyük yerleşmesi bugün görmüş olduğumuz gibi Konya ovasının ortasında yer almaktadır. Bununla birlikte 'Höyük' kelimesi doğal bir tepeyi tanımlamak yerine insan aktiviteleri sonucunda oluşmuş bir tepeyi tanımlamaktadır. Çatalhöyük'teki tepe Neolitik dönemde yerleşenlerin kalıntıları sonucu oluşmuştur. Buradaki yerleşme (höyük) yanyana, daha önceki evlerin kalıntıları üzerine inşa edilmiş kerpiç evlerden oluşmuştur.Çatalhöyük'ün Neolitik dönem yerleşimcileri ev yaptıklarında bu evin uzun ömürlü olması gibi bir kaygıları yoktu. Yaklaşik yüz yıl gibi bir süre sonra evlerini yıkıp, bu yıkıntıları temel alarak yeni evler yapıyorlardı. Böylelikle, yerleşme yüzyıllar boyunca yavaş yavaş yükselmeye başladı ve görmüş olduğunuz bugünkü yüksekliğine ulaştı.
Çatalhöyük Yapıları
Çatalhöyük'deki Neolitik evler birbirine çok yakın bir şekilde inşa edilmiştir. Evler arasında birkaç küçük açık alan bulunmaktaydı ve bu alanlar anlaşildığı kadarıyla ortak bir çöplük alanı olarak kullanılmışlardır. Bir evin ürettigi tüm artık maddeler örnegin hayvan kemikleri, bitki artıkları ve kırık çanak-çömlek parçaları bu alanlara atılırdı. Bu alanların bazılarında da koyun ve keçi gibi hayvanlar için ahır olarak kullanıldığına dair izler ele geçmiştir.Harman yapılan yerler ve yapılarda kullanılacak malzemelerinin alındığı alanlar yerleşmenin dışında yer almaktaydı. Bu alanlarda ayrıca daha büyük çöplükler bulunmaktaydı ki bunlar yerleşmeyi çevreleyen bataklık bölgelere yakındı.
Yapılar güneşte kurutulmuş kerpiçler ve kireç sıvalarla inşaa edilmiştir. Çatılar, içeride ahşap sütunlarla desteklenmekte, ve belkide kalın kil/çamur tabakaları ile kaplanmaktaydı. Şu andaki görüşler doğrultusunda günlük işlerin bazıları, örnegin yemek yapma ve hazırlama işlemleri içeride olduğu kadar çatilarda da gerçekleşmiş olabilir.
Pencere izlerine rastlamadığımız için binaların içerileri karanlık ve dumanlı olmuş olabilir. Pencere olmadığından ocak ve fırınlardan çikan dumanların tek çikis yolu merdiven delikleriydi.Bina duvarlarının iç yüzleri sıvanmıştır. Bu sıvalar iki kat halindedir. Bir kalın bir ince olarak sürülmüş olan bu sıvalar bir yıl içerisinde bir yada birden fazla tekrarlanmış olabilir. Bazı duvarlarda 120 kata yakın sıva tespit edilmiştir. Ayrıca bu sıvalarda krmızı ve siyah boya izlerine rastlanmaktadır. Bu boyalar, kırmızı renkte tüm duvarı kaplayabilmekle birlikte geometrik desenleri ve çesitli av sahnelerini içeren farklılıklar da göstermektedir. Diğer bezemeler hayvan formunda, boğa ve leopar kabartmalar halinde görülmektedir. Bu kabartmalar genellikle çenekemigi veya boynuz gibi hayvan kalıntıları içermektedir.
Ölüler evlerin içlerinde tabanların altlarına gömülürdü. Gömülerin çogunlugu ana odadaki platformların altlarına yapılırdı. Bina 1'de yaklaşik 70 birey bulunmuştur. Genellikle küçük çocuklar ve bebekler kemik ve taştan yapılmış bilezik, kolye ve halhalları ile gömülüyorlardı. Mezar hediyeleri, yetişkinlere ait mezarlarda pek yaygın değildir. Bazı durumlarda kırmızı boya ile kaplanmış ve sepet içine yerleştirilmiş gömülere rastlanmıştır. Bununla birlikte ender olarak başsız iskeletlere veya baykuş dışkısı ile çevrelenmis iskeletlere de rastlanmaktadır.