Mandela; lise tahsilinden sonra Fort Hare Üniversity Collega’ya girdi. Burada okurken siyasi olaylara karıştı. Bir öğrenci boykotuna karıştığı ve organize ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı. Transkei’den ayrılarak, Transvaal’a gitti. Burada bir süre madenlerde polis memurluğu görevinde bulundu. Bu sırada yarıda bıraktığı üniversite tahsiline mektupla öğretim yoluyla devam etti. 1942’de Witwaterstrand Üniversitesinin hukuk bölümünü bitirerek avukatlık yapmaya başladı. Ülkenin ilk siyah avukatı ünvanını aldı. Irk ayrımına karşı yerli halkın kurduğu AfrikaMilli Kongresine (ANC) katıldı (1944). Çok kısa zamanda kongrenin Gençlik Birliğine başkan seçildi. Siyahların kurtuluş hareketinin önderlerinden birisi durumuna geldi (1948). Bu arada ırkçılığa karşı silahlı mücadeleyi üstlenen ve kongrenin askeri kanadı özelliğindeki Umkonto ve Sizwe’yi (Milli Mızrağı) de kurarak onun da başkanı oldu (1961).
Ocak 1962’de kendisine destek aramak için yurt dışına çıktı. İngiltere ve Afrika ülkelerini dolaştı. Afrika ülkeleri ile sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etti.Ülkeye dönüşünde arkadaşlarıyla birlikte, izinsiz yurtdışına çıkmak, halkı kışkırtmak, sabotajlar ve suikastlar düzenlemek iddialarıyla yargılandı. Halkın, tamamının temsil edilmediği ve beyazların temsil edildiği parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savundu. Beyaz yönetim tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simge ve sembolü oldu.
NelsonMandela, dünyanın en ünlü mahkumu olarak anılır. Güney Afrika’da 27 yıl hapiste kaldıktan sonra 1980’li yıllarda, ırkçılığa karşı mücadelenin bütün dünyada yoğunlaşması üzerine adı duyuldu. 1990 yılında devlet başkanı F. De Klerk tarafından şartsız olarak serbest bırakıldı. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Serbest bırakılmasına GüneyAfrika siyahlarının yanında birçok beyaz da sevindi. Mandela’nın; “Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim.” demesi, halk arasında onu bayraklaştırdı. Halen mücadelesine devam etmektedir. (1993)
Mandela’ya 1979’da Nehrü Ödülü, 1981’de Brunu Kreisky İnsanHakları Ödülü, 1983’te UNESCO’nun Simon Bolivar Ödülü verildi. Ancak Türkiye CumhuriyetiHükumeti tarafından kendisine verilmesi kararlaştırılan 1992 yılı Atatürk Barış Ödülü’nü almayı kabul etmemiştir.
Ek bilgi
18 Temmuz 1918'de doğan Mandela, okul yıllarında öğrenci temsilciliği konseyine seçildi. 1941 yılında Güney Afrika Üniversitesi'nden mezun olmadan önce madende çalıştı, bir avukatlık firmasında katiplik yaptı.1942 yılında Afrika Ulusal Kongresi'ne (ANC) katıldı. ANC'nin gençlik kolu ANCYL'nin sekreterliğine 1947 yılında seçildikten bir süre sonra, örgütün ulusal başkanlığına getirildi. 1952 yılında Oliver Tambo ile birlikte Johannesburg'da bir avukatlık bürosu açan Mandela, aynı yıl ANC'nin Ulusal Başkan Yardımcılığı'na getirildi.
Mandela'nın yaşamını değiştiren olaylar silsilesi 1962 yılında başladı. Cezayir'de askeri eğitim almak amacıyla ülkeden ayrıldı. Dönüşünde yasadışı olarak ülkeden çıkmak ve grevi kışkırtmak iddialarıyla aynı yıl tutuklandı. Suçlu bulunarak beş yıl hapis cezasına çarptırılan Mandela, Rivonia'da ayrıca devam eden duruşmalar sonucunda ömür boyu hapse mahkum edildiğinde, takvim 1964 yılını gösteriyordu.
1982 yılında "Mandela'yı Serbest Bırakın" kampanyası ile direnişin odağı haline geldi. Sorunun çözümünün Mandela'dan geçtiğini fark eden ırkçı beyaz azınlık rejiminin kimi yetkilileri, Mandela ile görüşmeye başladı. 1986 yılında Mandela ile görüşmeye gelen, Devlet Başkanı P. W. Botha oldu.
Mandela, cezası henüz bitmemiş olmasına rağmen, kabul edilen özel bir kararname ile 11 Şubat 1990 günü cezaevinden koşulsuz olarak tahliye edildi. Mandela'yı bizzat telefonla arayıp kutlayanlar arasında, dönemin ABD Başkanı George Bush da vardı. Oysa Bush'un da bir zamanlar yöneticilik yaptığı CIA, 17 ay bir türlü bulunamayan Mandela'nın 1962 yılında yakalanmasında baş rolü oynamıştı.
Cezaevinden çıktıktan sonra da barış görüşmelerine devam eden Mandela, 5 Temmuz 1991'de ANC Genel Başkanlığı'na seçildi. Daha sonra ANC, siyahların da özgür bir şekilde seçimlere katılabildiği ilk seçimi kazandı.
Mandela, 1993 yılında ırkçı beyaz azınlık rejiminin son Devlet Başkanı de Klerk ile birlikte Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. 10 Mayıs 1994'te Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı'na getirilen Nelson Mandela, görev süresinin bitimi olan 1999 yılında ikinci kez aday olmayı reddederek emekliye ayrıldı
misafir - 9 yıl önce