Navlun Sözleşmeleri
Kısaca: Deniz hukukunda taşıyanın belirli bir ücret karşılığında, gemisini kısmen ya da tamamen taşıtana tahsis ederek ya da tahsis etmeksizin bir yükü deniz yoluyla taşımayı yüklendiği sözleşme. Taşıyan, gemisinin tamamını ya da bir bölümünü taşıtana tahsis ederek denizde taşımayı yüklenmişse, buna çarter sözleşmesi denir. (TK m. 1016/b1) Buna karşılık taşıyan, parça mal olan belirli bir eşyayı denizde taşımayı yüklenmişse, bu navlun sözleşmesine kırkambar sözleşmesi denir. (TK m. 1016/b2) Navlun sö ...devamı ☟
Taşıyan, gemisinin tamamını ya da bir bölümünü taşıtana tahsis ederek denizde taşımayı yüklenmişse, buna çarter sözleşmesi denir. (TK m. 1016/b1) Buna karşılık taşıyan, parça mal olan belirli bir eşyayı denizde taşımayı yüklenmişse, bu navlun sözleşmesine kırkambar sözleşmesi denir. (TK m. 1016/b2) Navlun sözleşmesi şu hususları içerir:
1) Taşıyan tarafından yapılan bir taşıma taahhüdü; 2) Gemiyle taşımaya elverişli bir malın varlığı; 3) Taşımanın denizde yapılması; 4) Taşımanın gemi niteliğinde bir araç ile yapılması; 5) Taşımanın ücretli olması. Navlun sözleşmesi şekle tabi değildir; ancak uygulamada genellikle konişmento düzenlenir.
Bir navlun sözleşmesinde taşıtan olan kimse, bu sözleşmeye dayanarak ikinci bir sözleşmede taşıyan sıfatını alabilir. Bu halde bir alt taşıma sözleşmesi vardır. Navlun sözleşmelerinin bir türü de, karma navlun sözleşmeleridir. Bu durumda taşıyan, yükü kara, nehir ve deniz yoluyla taşımayı taahhüt eder.
Navlun sözleşmesinden taşıyan ve taşıtan yönünden bazı hak ve borçlar doğar. Taşıyanın başlıca borçları, yükü taşıyacak gemiyi, yüklemeye hazır, sefere ve denize elverişli olarak yükleme limanında bulundurmaktır. (TK m. 1019/1) Taşıyanın, navlun sözleşmesinden doğan en önemli hakkı ise bir ücret, yani navlun almaktır. Navlun, aksine bir hüküm olmadıkça para ile ödenir. Taraflar, navlun miktarını saptamakta serbesttir. Ancak, bugün navlun genellikle uluslararası sözleşmeler ile saptanmış olduğu için, taraflar çoğunlukla bunlara bağlı kalmaktadır. Navlunu ödeme borcu, kural olarak taşıtandadır. Ancak, eğer bir konişmento düzenlenmiş ve bundan navlunu ödeyecek olanın, malı alan kişi olacağı anlaşılıyorsa, navlunu ödeme borcu konişmentoya göre, yükü alacak olan kişiye geçer. Navlun alacağı, muaccel olmasından itibaren bir yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Taşıyanın, navlun alacağı için, astarya ve sürastarya ücretlerinde de olduğu gibi, yük üzerinde hapis hakkı vardır. (TK m. 1077/1,2) Navlun sözleşmesi,
1) pişmanlık navlunun ödenmesiyle hiçbir sebep gösterilmeden (TK m. 1040, 1042, 1090); 2) gemiye devlet ya da yabancı bir devletin elkoyması; 3) taşınacak mallar üzerinde ithal ya da ihraç yasağı konması; 4) yükleme ya da varma limanının ablukaya alındığı hallerde; 5) savaş halinde (TK m. 1083); ve 6) imkansızlık halinin (TK m. 1082) ortaya çıkması ile sona erer (dönme, kanuni fesih ya da kendiliğinden sona erme).
Bu konuda henüz görüş yok.