1908`de kendisine Roma ikincilik ödülü kazandıran “La sirí©ne” isimli kantatı yazar. Bu yarışmanın birinciliğini ise “Faust et Hí©lí©ne” adlı kantatı yazan kız kardeşi Lili Boulanger alarak, aynı zamanda Roma büyük ödülünü alan ilk kadın besteci unvanının da sahibi olur. Sağlık durumu iyi olmayan Lili (Juliet Marie Olga), 15 Mart 1918`de, yirmidört yaşında hayatını kaybeder. Bu ölümle birlikte Nadia Boulanger, besteciliğe oldukça uzun bir ara verir ve mesleğine müzik öğretmeni ve orkestra şefi olarak devam eder.
1921 tarihinden itibaren, Fontainebleau`daki Amerikan Konservatuarı`nda ders vermeyi sürdürür.
1937`de Londra Kraliyet Filarmoni Orkestrası`nın konserlerini yönetir. 1938`de Boston Boston Senfoni, Philedelphia Senfoni ve New York Filarmoni orkestraları ilk kez kadın bir şef, Boulanger tarafından konserler verirler.
İkinci Dünya savaşı`nın sonuna değin Amerika`da, Washington Müzik Yüksek Okulu`nda ve Peabody Konservatuarı`nda öğretmenlik yapar. 1945`den sonra, Paris Konservatuarı`nda yönetici olarak meslek hayatını sürdürür. 1968`de Honorary Doctor of Music ödülüyle Oxford Üniversitesi tarafından “onurlandırılır” ve 22 Ekim 1979 Paris`te ölür.
Fransız entelektüel kadınlarının oluşturduğu geleneksel halkanın bir parçası olarak, oldukça değerli sayılan Boulanger, o kesimin tabiriyle salon filozofları arasında yer alırken, tarihsel politika tartışmalarında bulunur.
Boulanger`in kendisine göre ise müzikal estetiklerin argüman, müziğin geleceğinin hasıl olduğu bir çevrenin sakinidir. Paris`teki önemli müzik insanları arasında yer alan, Maurice Ravel, Igor Stravinsky, Albert Roussel, Darius Milhaud, Arthur Honneeger, Fancis Poulenc`in de içinde bulunduğu kimselerle sürekli görüşme halindedir ve onlarla beraber, Paul Valí©ry ve Paul Claudel ile Thomas Mann`ın son dönem çalışmalarını tartışırlar.
Müzik adına teknik birçok mevzua hakim olan Boulanger`in armonik transpozeler, enstrümantal tekniklerin yanı sıra struktüel analizlere, Yunan modlarına ve Gregoryan şarkı söyleme tekniği konusunda da hakimiyet sahibidir.
İlk Amerikalı öğrencisi olarak da bilinen Aeron Copland`ın org ve orkestra için yazdığı senfoninin ilk yorumlanışında (1925) Boulanger, org solisti olarak yer alır. Aaron Copland`a, Copland`ın kendisi ve müzik yazımları konusunda, “``yirmüç yaşında genç bir adamın elindeki örneğe benzer bir senfoni yazabileceğini ancak beş yıl içinde gerçek bir “katile” dönüşebileceğini``” söyler.
Öğrencilerinden biri olan Don Campbell 2002 yılında “Nadia Boulanger - Teacher of the Century” isimli bir yazı yazar ve 25. ölüm yıldönümü dolayısıyla Colorado Üniversitesi`ne bağlı Amerikan Müzik Araştırma Merkezi`nde “Nadia Boulanger and American Music” ismiyle düzenlenen sempozyumda da okunur.