Mürekkepbalığı
Kısaca: Mürekkepbalığı familyası: Mürekkepbalığıgiller (Sepiidae). Yaşadığı yerler: Sıcak ve ılık denizlerde bulunur. Memleketimizde Akdeniz'de avlanır. Özellikleri: Tehlike anında karşısındakine karın boşluğundaki bir keseden siyah bir boya fışkırtır. Çeşitleri: Mürekkepbalığı, loligo, dev mürekkepbalığı en Ünlü türleridir. ...devamı ☟
Kafadanayaklılar (Cephalopoda) sınıfının, Onkollular (Dekapoda) grubundan denizlerde yaşayan bir yumuşakça. Hepsi ayrı eşeylidir. Solungaç solunumu yaparlar. Ağız bölgesinden çıkan 10 adet kolları vardır. İki kolu diğerlerinden daha uzundur. Dinlenme halinde içe çekilmiş olan bu kollarını avlarını yakalamak veya korunmak maksadıyla ileri doğru fırlatırlar. Kollarının iç yüzeylerinde çok sayıda vantuz (emeç) bulunur. Vantuzların içleri dişli boynuzsu yapılarla bezenmiştir. Ilıman ve sıcak denizlerin kıyı sularında bol rastlanırlar. Boyları 20 cm ile 18 metre arasında değişen türleri vardır. Çoğu 50-60 cm arasındadır. Memleketimizde Akdeniz kıyılarında avlanırlar. Yırtıcı hayvanlardır. Balık, karides, yengeç ve diğer yumuşakçalarla beslenirler. Bazan balık sürülerine dalar veya ufak mürekkepbalığı kolonilerini takip edip karınlarını doyururlar. Mürekkepbalığı, avına arkasından yaklaşıp omuriliğini ısırarak kopartır ve felç etmek suretiyle öldürür. Bazan her avdan sadece bir ısırık alıp dinlenmeye çekilir. Vantuzlu dokunaçlarıyla avlarını yakalar, kollarıyla da ağıza götürürler.
Mürekkepbalıkları olağanüstü bir beyin, heyecan hissi, hassas bir koku alma duyusu, oburluğa varan bir tat alma duyusu ve çok hassas gözlere sahiptir. İri gözlerinde 70 milyon görme hücresi vardır. Görüş alanları 360 dereceyi bulur. Arkalarını da rahatça görebilirler. Karanlık sularda koku alma duyusuyla avlarını tespit ederler. Sinir sistemleri tarafından kontrol edilen ve “kromotofor” denen renk değiştirme hücreleriyle her ortama kamufle olurlar. İridosist denen deri hücreler de ışığı yansıtarak renk değiştirmeye yardımcı olurlar. Pusuya yattıklarında kuma gömülerek kendilerini gizlerler.
Yanlarından bir av geçtiği zaman, uzun iki dokunacını ileri fırlatarak vantuzlu uçlarıyla avını yakalar, diğer kollarıyla da ağızlarına götürürler. Ağızlarında papağan gagasına benzeyen güçlü öğütücüleriyle bir yengeç kabuğunu veya balık kafasını rahatça öğütürler. Büyük bir mürekkepbalığı, sert ve sağlam gagasıyla kalın çelik telleri bile ısırıp koparabilir. Tükürüğü bazı hayvanlar için öldürücü zehir tesiri yapar.
Sırt derilerinin altında küçük boynuzsu bir kabuk bulunur. Gözenekli olan bu kabuğun içi hava ile doludur. Özgül ağırlığı sudan azdır. Bunun sayesinde suda alçalıp yükselirler. Ayrıca vücuda destek ve hafiflik sağlar. Kaslar için de önemli bir bağlanma alanıdır. Kan dolaşım sistemleri kapalıdır. Solungaçları manto boşluğundadır. Bütün gövdeleri tek bir yüzgeçle çevrilidir. Yüzgeçlerinin yardımıyla ağır ağır yüzer ve gövdelerini döndürebilirler. Etki ve tepki sistemiyle de hareket edebilirler. Bunun için, manto boşluğuna alınan suyu, ağzı öne doğru olan karın kısmındaki huniden dışarı doğru fışkırtırlar. Suyun huniden dışarı itilmesiyle meydana gelen tepkiyle, hızla ileri-geri kaçarlar. Su püskürttüklerinde 37 km hıza ulaşırlar.
Mürekkepbalığı saldırıya uğradığı zaman, mürekkep kesesinden suda dağılmayan ve ana hatlarıyla mürekkepbalığının vücut şeklini andıran koyu renkli bir sıvı püskürtür. Aynı zamanda mürekkepbalığının rengi açık bir hal alır. Böylece hayvanın püskürttüğü ve kendi şeklini alan mürekkep bulutu kendisinden daha fazla görünerek hasmını aldatır. O sırada da kendisi jet sistemiyle hızla oradan kaçar.
Mürekkepbalıkları bazan da suda hızla yayılan ve hiçbir şey görünemeyecek şekilde bir duman bulutu oluşturan bir çeşit mürekkep fışkırtırlar. Askeri tabirle, kendileriyle hasımları arasında bir sis perdesi oluştururlar. Saldırgan bu durumda hiçbir şey göremez. Aynı zamanda koku duyusunda da kısmi bir felç olur. Mürekkepbalığı bu kargaşada hızla oradan uzaklaşır. Mürekkep kesesi bazı türlerde, içleri ışık verici bakterilerle dolu keseciklerle beraber çalışır. Böyle olanlarında dışarı püskürtülen mürekkep bir ışık patlaması gibi olacağından hasmının gözü kamaşır. En büyük düşmanları kedibalığı, köpekbalığı ve foklardır.
Mürekkepbalıkları yumurta ile çoğalırlar. Üreme dönemlerinde vücutları zebra gibi koyu çizgilerle süslenir. Eşler birbirlerine sarılarak saatlerce suda sürüklenir. Yumurtaların döllenmesi dişinin manto boşluğunda olur. Döllenmiş kapsüllü yumurtalar, tek tek veya mukusla örtülü kümeler halinde dişi tarafından bir yere yapıştırılır. Yaz aylarında kıyılara kadar yaklaşıp, yumurtalarını taşların, yosunların arasına bırakırlar. Bunları, çıkardığı mürekkeple siyaha boyar ve kara üzüm salkımını andırır şekilde çoğunlukla bir araya getirirler. Bu yumurta topluluklarına “deniz üzümü” de denir. Gelişme metamorfozsuzdur. Yumurtadan çıkan 12 mm boyundaki yavrular ergine benzerler. Doğar doğmaz mürekkep salabilirler, kuma gömülüp avlanabilirler.
Derin deniz diplerinin daimi karanlıklarında ışıldayan mürekkepbalıkları da mevcuttur. Işık üreten organları fener görevi yaparlar.
En küçük yetişkin mürekkepbalığının boyu 20 cm kadardır. Şimdiye kadar ölçülmüş olan en büyük mürekkepbalığı ise 1888'de Yeni Zelanda'da karaya vurmuş olan 18 metre uzunlukta bulunan ve ağırlığı bir tonu aşan bir mürekkepbalığıdır. Boyunun % 90'ını kolları meydana getirmektedir. Dev mürekkepbalıkları tam bilinmeyen yaratıklardır. Çünkü zamanlarının çoğunu derin ve karanlık sularda geçirirler. Derinlerde, Yeni Zelanda'da yakalanandan daha büyüklerinin bulunduğuna dair bazı ipuçları mevcuttur. İspermeçet balinaları mürekkepbalıklarına çok düşkündür. Balina gemileriyle avlanan bazı İspermeçet balinalarının vücutlarında vantuz yaraları görülmüştür. 15 metrelik bir mürekkepbalığı mücadele anında 10 cm çapında vantuz yarası bırakır. Halbuki balinalarda 26 cm çapında vantuz yaralarına rastlanmıştır.
Mürekkepbalıklarının mürekkepleri yüzyıllarca sanatkarlar tarafından yazı ve çizimde kullanılmıştır.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Mürekkep balığı
3 yıl önceBazen balık sürülerine dalar veya ufak mürekkepbalığı kolonilerini takip edip karınlarını doyururlar. Mürekkepbalığı, avına arkasından yaklaşıp omuriliğini...
Mürekkep balığı, Mürekkep balığıBayağı su samuru
6 yıl öncekürkü koyu boz renktedir. Çoğunlukla denizkestanesi, midye, istiridye, mürekkepbalığı ve salyangozlarla beslenir. Rahatça 30 metre derine dalar. Suyun yüzüne...
Göz
3 yıl önceda görebilirler. Gözlerinin yapısı omurgalılara benzeyen ahtapot ve mürekkepbalığı, cisimleri net görebildikleri halde, üç boyutlu göremezler. Omurgalılardaysa...
Göz, Ahtapot, Arılar, Ağ tabaka, Bağ doku, Beyaz, Böcek, Damar, Deniz, Diyafram, EklembacaklılarPantropik benekli yunusu
6 yıl öncebeslenme rejimi vardır ve açık deniz balıklarını yerler. Diğer bölgelerde mürekkepbalığı ve kabuklularla da beslenirler. Doğduklarında boyu 80–90 cm.'dir. Erişkinler...
Pantropik benekli yunusu, Taksokutu, Afalina, Atlantik benekli yunusu, Balinalar, Bilimsel sınıflandırma, Binominal nomenklatür, Büyük Okyanus, Delphinidae, Hawaii, HayvanlarThomas Henry Huxley
3 yıl öncedoktorluk dereceleri aldı. 1850'lerde hayvanlarda bireysel davranış, mürekkepbalığı gibi kafadanayaklılar, paleontoloji yöntemleri, bilim ve bilim eğitiminin...
Thomas Henry Huxley, 1825, 1895, 1963, 29 Haziran, 4 Mayıs, Agnostizm, Aldous Huxley, Avustralya, Biyolog, Charles DarwinBeyin
3 yıl öncekabuklu hayvanlar), kafadanbacaklılar (cephalopod) (örneğin: ahtapot ve mürekkepbalığı), ve omurgalılar. Eklembacaklıların ve kafadanbacaklıların beyni, birbirine...
Beyin, 19 Mayıs, 2006, Ahtapot, Akson, Anatomi, Arı, Balık, Beyin lobları, Bilgisayar donanımı, Bilgisayar yazılımıModel canlı
3 yıl öncebakterilerde hücre-hücre iletişimi, biyolüminesans ve Hawai kısakuyruklu mürekkepbalığı ile hayvan-bakteri simbiyozmi çalışmalarında kullanılır. Synechocystis...
Kitin
3 yıl önceiskeletinin, yumuşakçaların radulalarının (dişli dil) ve ahtapotla mürekkepbalığının dahil olduğu kafadan bacaklıların ağız kısmının ana bileşenidir. Ayrıca...